Sokağın sonundaki binanın yaşlı kapıcısı iki gün sonra tesadüfen gördüğü polislere o gece duyduğu sesleri tarif edemediği için söyledikleri önemsenmedi. Çünkü etin ete değmesi, sonra da taşa çarpmasıı tarif edilemeyecek bir ses çıkarıyordu. Tükürükten sırılsıklam olmuş kırmızı saten eşarbı ısıran dişler ile ittiren dil ise duyulabilecek bir gürültüye neden olmuyordu... Belki parmaklar. Onlar biraz ses çıkarmıştı. Cezayirlilerin tuttukları ve bıraktıkları her Zargana parçasında, önce kızaran sonra ileride morarmak üzere normal rengine dönen deriye dokunan parmakların sesi duyulabilirdi. .... Evet hepsi de duyulabilirdi, tabii eğer gerçekten birileri kulak kabartsaydı. Ama olmadı. Kimse tarif edemedi o geceki gürültüyü. Zargana'nın birkaç dakikalığına sudan çıkarılıp ölmesine ramak kala tekrar suya bırakılma sesini kimse tanıyamadı.
Diğer Hakan Günday Sözleri ve Alıntıları
- "Her şeyi düşünebilir, her şeyi hayal edebilir, ancak sadece seçtiklerini gerçekleştirebilirsin.
Düşünce şeytandan, davranış Tanrı'dandır.
Hangi düşüncenin davranışa dönüşeceğine karar verense insandır." - Aynı yüzdeki iki gözün arasında bile bakış açısı farkı vardı.
- Benimle savaşma!
Çünkü kazanırsan, kaybedersin. - Bu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır
Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı
Birlikte , iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. - Hepimizin de gideceği yerler var ama zaten biz o yerlerden geliyoruz
Dolayısıyla geldiğimiz yerle gideceğimiz yer arasında sıkıştık - Her meziyetin bir eziyeti vardır.
- Hayal gerçeğe katlanmak için gereklidir.
Temel gıda, giyinme ve barınma gibi bedene yönelik harcamalar eti, hayaller ruhu doyurur. - İnsanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ölümüne neden olur.
- Kelimeler taş,ağızlar sapan olduğunda sakin olmak şarttı.
- Kelimeler taş ağızlar sapan olduğunda sakin olmak şarttı.