??Siz gereğinden fazla düşünüyorsunuz ama yalnızca düşünmek olmaz ki! Yola koyulursak korkularımız tümden kaybolur gider..??
Diğer Samed Behrengi Sözleri ve Alıntıları
- Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
- Oysa küçük kara balık hasta değildi, onun bambaşka bir derdi vardı.
Bir sabah erkenden, daha gün doğmadan, küçük kara balık annesini uyandırdı: "Anneciğim, seninle konuşmalıyım" dedi.
Annesi, uyku sersemliği içinde: "Acelen ne sevgili yavrum?" diye sordu, "önce sabah gezintimizi yapalım, sonra konuşuruz."
"Olmaz anne, artık ben bu gezintilere çıkmak istemiyorum. Buralardan gideceğim."
"Sabahın bu erken saatinde nereye gideceksin yavrum?"
"Bu derenin bittiği yeri merak ediyorum" diye karşılık verdi. "Ah anne, bu soru beni aylardır düşündürüyor. Derenin nerede bittiğini öğrenmem gerek. Bugüne kadar bu soruya bir karşılık bulamadım. Geceleri gözüme uyku girmiyor. Sürekli bunu düşünüyorum. Kararımı verdim anne, gidip derenin nerede bittiğini öğreneceğim. Orada neler var, başka yerlerde neler var, görmek bilmek istiyorum." - Düşünüyordum: Tam bir çekirdekle eksik bir ağacın farkları neler olabilirdi? Tam bir çekirdek, son noktaya varmış demekti. Değişmezse yok olmak zorundaydı. Eksik bir ağacınsa önünde parlak bir gelecek uzanırdı. Aslında her şey sürekli değişmekteydi. Bu değişimler birikmekte, birbiri üstüne eklenmekteydi. Belirli bir noktaya varıldığında ortaya çıkan şey, bir önceki şey değildi artık. Yepyeni bir şeydi.
- "şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. elbette bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamamın veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek."
- Küçük Karabalık 'Hayır anne!' demiş, 'ben artık bu gezintilerden bıktım usandım. Başka yerlerde neler olduğunu görmek için yola koyulup gitmek istiyorum. Sen belki de bu sözleri başkaları küçük balığa öğretti diye düşünüyorsun. Ama bilmelisin ki, ben uzun zamandır bunu düşünüyorum. Tabii diğerlerinden de çok şey öğrendim. Örneğin şunu öğrendim ki, balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp beddua ederler, herkesten şikâyet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
- Siz gereğinden fazla düşünüyorsunuz. Ama yalnızca düşünmek olmaz ki! Yola koyulursak korkularımız tümden kaybolur gider.
- Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek.
- "...Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?"
syf.13 - Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek.
- ?Benim derdim su birikintisinin sınırları değil, benim derdim denizi düşünmemiş balıklarla yaşamaktır!?