Rhesus şebekleri gibi, zeytin babunlarının da g - AlıntıSöz

Rhesus şebekleri gibi, zeytin babunlarının da gaddar bir şöhretleri vardır. Çiçek gücü yolunda ilerleyecek primatlardan değillerdir ama Kenya'daki Masai Mara'da bir babun bölüğü tam da bunu yaptı. Amerikalı primatolog Robert Sapolsky'nin incelediği bir grubun erkekleri, her gün yakınlardaki bir turistik tesisin çöplüğüne gitmek için başka bir grubun bölgesinden dövüşe dövüşe geçiyorlarmış. Sadece en iri ve haşin erkekler bunu başarabiliyormuş. Dövüşmeye değecek bir bolluk varmış çöplükte, ta ki öküz veremi mikrobu taşıyan etlerin çöpe atıldığı güne kadar. Etten yiyen bütün babunlar ölmüş. Böylece incelenen grup pek çok erkeğini kaybetmiş, hem öyle sıradan erkekler de değil, en saldırgan olanları. Sonuçta grup, haşin babun dünyasında, olmayacak bir uyum ve barış vahası halini almış aniden. Bu olay tek başına o kadar da şaşırtıcı değil. Kabadayılar silinip gittikten sonra gruptaki şiddet olayları doğal olarak azalmıştır. İşin ilginç tarafı bu şablonun on yıl boyunca sürdüğünün keşfedilmesi; hem de ilk baştaki erkeklerin hiçbiri ortalıkta olmadığı halde. Babun erkekleri ergenlikten sonra göç eder, dolayısıyla gruplara sürekli yeni, genç erkekler katılır. Yani erkekler tümüyle değiştiği halde bu grup pasifizmini, hoşgörüsünü, artan tımar sayısını, istisnai düşük stres seviyesini muhafaza etmiş. Bu geleneğin nasıl korunduğu bilinmiyor. Dişi babunlar ömürleri boyunca aynı grupta kalıyor, yani muhtemelen işin anahtarı onların davranışlarında. Belki yeni erkekleri kabul ederken seçici davrandılar ya da erkekleri daha fazla tımar edip rahatlatarak ilk yılların rahat atmosferini korudular. Cevabı bilmiyoruz ama bu doğal deneyin iki temel sonucu gayet açık: Doğada gözlenen davranışlar kültürün neticesi olabilir ve en vahşi primatların bile sonsuza kadar öyle kalması gerekmez. Belki bu bizim için de geçerlidir.

Diğer Frans De Waal Sözleri ve Alıntıları