Rahmi diye başladı; yağmurun ne demek olduğunu üç beş maaşlı ile beş on haytadan başka, herkes biliyor. Yağmurun nasıl beklenmediğini de. Dua boyunca hep bunu düşündüm. Ve, düşündüm ki, insanların ve cemiyetin duasını bilmedikleri, çünkü ne olduğunu bilemedikleri bekleyişleri.. Şöyle söyleyeyim.. İdrak edemedikleri ihtiyaçları da vardır. Halk onları ancak toprağın yağmur bekleyişi gibi bekler: Dilsiz, kelimesiz, aksülamelsiz. Toprak için yağmur duasını insanlar yaptı..bir saat önce. Yağmursuzluk yüzünden, toprak adına insanlar yandı, İmdi...Peki, diyorum Rahmi..demeden de yapamıyorum ki, halkın, anlatmaya çalıştığım ve anladığından emin olduğum o bilemediği bekleyişleri, idrak edemediği ihtiyaçları...bulamadıkları için kavruk ve hatta kısır kaldığı ihtiyaçları te'mine kimler medar olacak?
Diğer Tarık Buğra Sözleri ve Alıntıları
- Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür oğul. Hırsımız sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülür sonrada dünyayı çok büyük görürüz.
- En önemli gerçek ve yaşayan tek gerçek geçen günlerdedir.
- "Utan len hafızın oğlu utan. Koca Memalik-i Osmaniye senden beter oldu, bin beter oldu. Kıçı kırık İtalyan askeri gelmiş ta Akşehir'e dayanmış da Hafız'ın oğlu kolundan budundan konuşur. Haram olsun o gaza sana diyecem emme dilim varmaz utan, utan."
- Dukas'ın cevabı Orhan'ın babasını çok çok üzmüştür..
Dukas'ın davranışı Osmancığın çene kemiklerini zonklatmıştır. Ama Osman Beğ , "Kılıcı almadı, he mi?"den bir adım öteye geçmemiştir. - Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür oğul. Hırsımız sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülür sonrada dünyayı çok büyük görürüz.
- En önemli gerçek ve yaşayan tek gerçek geçen günlerdedir.
- "Utan len hafızın oğlu utan. Koca Memalik-i Osmaniye senden beter oldu, bin beter oldu. Kıçı kırık İtalyan askeri gelmiş ta Akşehir'e dayanmış da Hafız'ın oğlu kolundan budundan konuşur. Haram olsun o gaza sana diyecem emme dilim varmaz utan, utan."
- Dukas'ın cevabı Orhan'ın babasını çok çok üzmüştür..
Dukas'ın davranışı Osmancığın çene kemiklerini zonklatmıştır. Ama Osman Beğ , "Kılıcı almadı, he mi?"den bir adım öteye geçmemiştir. - Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür oğul. Hırsımız sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülür sonrada dünyayı çok büyük görürüz.
- doktor ve onbaşı