Profesör konuşmamdan sonra ayağa kalkıp, adeta - AlıntıSöz

Profesör konuşmamdan sonra ayağa kalkıp, adeta suçlayıcı bir tonla hönkürdü: Bu erkeklerin nesi var böyle?! Dişi egemenliği sinirlerine dokunmuştu. Halbuki ben, bonoboların cinsel ilişki sıklıklarını ve düşük saldırganlık seviyesini hesaba katarak, şikayet edecek fazla da bir şeyleri olmadığını düşünürüm. İnsan ve şempanze biraderlerine nazaran daha az stres altında oldukları söylenebilir. Profesöre verdiğim cevap -erkek bonoboların keyfinin yerinde olduğu- onu pek tatmin etmişe benzemiyordu. Bu maymun, soyumuza ve davranışımıza dair önyargıları derinden sarsıyor. Peki erkek bonobo olmanın nesi güzel? Bir kere doğada, erkek/dişi bonobo oranı neredeyse bire bir. Bonobo toplulukları eşit sayıda erkek ve dişiden oluşuyor, halbuki şempanzelerde dişiler erkeklerin iki katı. İki türde de doğumdaki cinsiyet oranı bire bir olduğuna ve topluluk dışında dolaşan erkekler olmadığına göre, demek ki şempanzelerde erkeklerin ölüm oranı çok daha yüksek. Bu türün topluluk içi savaşları, daimi iktidar mücadelesinden kaynaklanan yaralanmalar ve stres düşünüldüğünde şaşacak bir şey yok. Sonuçta erkek bonobolar, maço akrabalarından daha uzun ve sağlıklı bir hayat sürüyor. Bir aralar bonoboların bizimki gibi bir aile yapısı olduğu zannediliyordu: Yetişkin erkeklerin belli dişilerle istikrarlı ilişkileri vardı. Nihayet bizi monogaminin kökeni hakkında aydınlatacak maymunu bulduğumuzu düşünmüştük. Sonra Kano ve diğerlerinin sabırlı arazi çalışmalarından bu bağların ana oğul arasında olduğunu öğrendik. Erişkin erkekler ormanda annelerinin peşinden ayrılmıyor, hele anneleri yüksek mevkideyse onun ilgi ve korumasından faydalanıyorlardı. Aslında erkek hiyerarşisi annelerle ilgili bir şey. Erkek bonobolar kendi aralarında sürekli değişen koalisyonlar oluşturmak yerine annelerinin gözündeki konumları için yarışıyorlar.

Diğer Frans De Waal Sözleri ve Alıntıları