Niçin söylemeyecekmişim? Az mı benim çektiklerim? Bütün sıkıntı bana yükleniyor! Gün doğar doğmaz, haydi kalk şölen odasını süpür; sofra başındaki yatakların örtülerini ört,her şeyi düzelt, Zeus'a bir diyeceği var mı diye sor, sonra onun buyruklarını yerine getireceğim diye bir aşağı, bir yukarı seğirt dur... Dönüştei daha üstümü başımı temizlemeye zaman bulamadan, haydi tanrılara ambrosia dağıt... Ama asıl gücüme giden, bütün tanrılar içinde bir benim geceleyin de rahatım yok; herkesler yattıktan sonra da ben ruhları Pluton'a götürüyor, ölülerin önüne düşüyor, mahkemede hazır bulunuyorum. Gündüz inip beden eğitimi yerlerine bakmam, toplantılarda çığırıcılık etmem, söylev verenlere ders vermem yetmiyormuş gibi ölüler ülkesinin işlerini de bana yüklüyorlar. Daha bir soluk alamadım, şimdi de Argos'a, Danae' ye bakmaya gönderiyor: '' Oradan da Oiotia'ya uğra, Antiope'yi bir yokla'' diyor. Kısacası, bıktım artık ben; keşke tanrı olacağıma dünyanın elden ele satılan kölelerinden biri olaydım! Sayfa: 70-71