...Niçin olmasın?'' Çünkü bu güzellik duygus - AlıntıSöz

...Niçin olmasın?'' Çünkü bu güzellik duygusu ve içinde ona bir orkestra gibi refakat eden sevinç alelâde bir duygu değildi. Bu bir nevi keşfe benziyordu. Hem o cins keşiflerden idi ki insana ancak en son dakikada, zihnin her şeyle alâkasını kesip kendi kendisi olduğu, en saf şekilde işlediği anda gelebilirdi. Bu uçurumun başında bulunan hakikatlerdendi. İçindeki berraklık ancak böyle bir son an berraklığı olabilirdi. ''Ne garip! Hiçbir şey öteki ile birleşmiyor. Her şeyi ayrı ayrı görüyorum'' diye söylendi. Yanındaki adam cevap verdi: ?Elbette birleşemez, çünkü hakikati görüyorsun. ?Ama dün, evvelsi gün böyle görmüyor muydum? Hiç hakikat görmedim mi? Bir kere karşılaşmadım mı? Adamı yanında hissediyor, yüzüne bakamıyor, fakat bunu tabiî buluyordu. ?Hayır... Çünkü o zaman etrafına kendi benliğinin arasından bakıyordun. Kendini seyrediyordun. Ne hayat ne eşya bütün değildir. Bütünlük insan kafasının vehmidir. ?Peki şimdi benim benliğim yok mu? ?Yok. O benim avucumda. İnanmıyor musun? Bak işte. Avucunu Mümtaz'ın burnuna doğru uzattı. Küçük ve acayip bir hayvan, kabukla meşin arasında tanımadığı bir teşekkül bu avucun içinde küçük takallüslerle kımıldanıyordu... ''Demek benliğim bu imiş!'' diye düşündü. Fakat ona söylemedi. Çünkü adamın eli onu şaşırtmıştı. Mümtaz bu kadar güzel şey hiç görmemişti. Ne billûr ne elmas bu içten parıltıyı verebilirdi. Bu donuk, hiç kamaştırmayan, sadece kendisi için bir aydınlık ve bu aydınlık avucun içinde küçük, yengeç biçimli bir hayvan, söylendiğine göre kendi benliği, küçük takallüslerle bir damar gibi, açılıp kapanıyor, içten içte işliyordu.

Diğer Ahmet Hamdi Tanpınar Sözleri ve Alıntıları