Nasılsın canım? Kansızlığın, allah kahretsi - AlıntıSöz

Nasılsın canım? Kansızlığın, allah kahretsin, yorgunluğun geçmedi mi daha? Bana kalırsa yanlış bir kanıdasın. Aklına ziyandır öyle şeyler. Sen yorulmayacak, usanmayacak, ölünceye genç kalacak ender yaratılan kızlardansın. Eski, yiğit haline gelebilmelisin. Yoksa beni, bu mısrâ, hele yâr, bu asi tutku kim avutabilecek. O gün, hiç gelmeyecek. Ama gelirse, yaşamaların, umutlanmaların sahiden bir anlamı kalmazsa, haber et bana suskunluğa beraber gidelim. Benden önce böyle bir yolculuğa çıkamazsın zaten. Son tramvayı kaçırsam bile, imansız, rahipsiz, merasimsiz, gelir sana ulaşırım ilk durakta. Üzerimde künyemsi hiçbir şey bulunmamalı. Bir garip öldü diyeler - Üç günden sonra duyalar - Soğuk su ile yuyalar - Şöyle garip bencileyin. Ne güzel demiş! Yunmuş, arınmış, katkısız, riyasız seviler şâiri Koca Yunus! Bak nerelere aldın götürdün... Utanmalı, küfretmeli, kendimi öldürmeliyim; bu uzak, mânâsız ve korkunç düşünleri sana nasıl yanaştırabildim diye... Sen ki bir yaşama anıtı olabilirsin. Affet bu anıt lafı soğuk, yakışık almadı. Dur bakalım, bir kelime bulmalıyım. Yaşama rüyası! Bu sefer tutturabildim. Rüya! Ne güzel. Hem de kalemden akan bu sızı kadar gerçek... Evet, nasılsın canım? Dünyamız iyiye, nispi de olsa beraberliğe, hoş görürlüğe doğru hızlandı. Seninle bir sofrada şiirden, evrenleri dar bulan yüreklerimizden, yalana, kötü-haram suların için-için akmasına, budalaca korkulara karşı, çoğu zaman bizi de yoran, umutsuzlandıran çabamızdan açıp, çarpılacak mıyız dersin?

Diğer Ahmed Arif Sözleri ve Alıntıları