Muhabirin, komünist bir idare mi kuracaksınız, - AlıntıSöz

Muhabirin, komünist bir idare mi kuracaksınız, sözüne: Biz ne Bolşeviğiz ne de komünist. Ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkârız. Acaba Atatürk'ü bu çelişik fikirlere sürükleyen bazı politik şartlar mı vardır? Yani birinci beyanatını Ruslardan yardım görmek için mi yapmıştır; Bolşeviklere şirin görünmek için mi böyle konuşmuştur. Eğer böyle bir kaygısı varsa olaylar bunun yanlış oduğunu gösteriyor. Çünkü Lenin, daha Türkiye ile ilişki kurduğu anda Mustafa Kemal'in bir sosyalist olmadığını, kuracağı devletin küçük bir burjuva hükümeti olacağını biliyordu. Bunu hem son günlerde Cumhuriyet gazetesinde bir kısmı yayınlanan Türkiye ilk Sovyet elçisinin hatıralarında, hem de Bakü'de toplanan Asya Milletleri Kongresi'nin tutanaklarında açıkça görüyoruz. Lenin Sovyet elçisi S. İ. Aralov'a Türkiye'ye giderken şunları söylüyor: Mustafa Kemal Paşa tabii ki sosyalist değildir. Ama görülüyor ki iyi bir teşkilatçı.. kabiliyetli bir lider. Milli burjuva ihtilâlini idare ediyor. Ona, yani Türk milletine yardım etmemiz gerekiyor... Yine 1920'de Komintern'in Bakü'de yapılan ikinci kongresinde, Sovyet liderlerinden Zinoviev, Mustafa Kemal'in mücadelesinin komünistlikle hiçbir ilgisi olmadığını açıkça söylüyor. Zaten, Kurtuluş Savaşı sıralarında ve hatta sonraları Mustafa Kemal'i sosyalist eğilimden ve düşünceden alıkoyan herhangi bir kuvvet de mevcut değildir. Fakat onun kültürü, bütün Osmanlı subayları gibi, Fransız İhtilali'nin dış ülkelerdeki serpintilerine dayanıyordu. Öyle sanıyoruz ki, Anadolu'ya geçinceye kadar da, sosyalizm hakkında herhangi bir fikre sahip değildi. O, Sovyet sistemini, bir politik hükümet biçimi olarak düşmüştü. Kurduğumuz devlet Halk Devleti olması bakımından Bolşevizmin yolundayız derken, sosyalizmin temelindeki ekonomik unsura önem vermemiştir. Mustafa Kemal için sosyalist parola ancak emperyalizm için söz konusudur. Marxçılık ve Lenincilik ise, yalnız devletlerin devletleri sömürmesi değil, insanın insanı sömürmesi olayını esas alır. Emperyalizm, bu sömürmenin dış politikaya yansıyan bir görünüşüdür. Mustafa Kemal'in emperyalizm anlamı sadece stildir. Düşmanı ülkeden kovduktan sonra, iyi bir idare kurmak, ülkenin kalkınması için yeterlidir. Atatürk'ü yukardaki sözlerinden dolayı sosyalizme yakın saymak veya devrimlerinin gelişme amacını o yolda yorumlamak, eğer onun adını bir yerde sosyalizm için alet olarak kullanmak söz konusu değilse, akılsızca ve bilim dışı bir harekettir. Bunu, Atatürk'ün karakterinden gelen basit bir taktikle açıklamak mümkündür. Onu döneklikle suçlamak veya sözlerinde bir çelişiklik aramak, bir yanlıştan kurtulurken diğer bir yanlışa düşmek olur. Bunu Mahmut Esat Bozkurt kitabında şöyle açıklar: İhtilallerde zaman, fırsat, taktik bir öneme haizdir. Fırsatı kollayan, zamanı seçmede isabet eden kimseler ihtilâlleri kaybetmezlerdir. Atatürk bu cihetten çok dikkat ederdi. Zamanı çok güzel seçer fırsatı asla kaçırmazdı.

Diğer Mahmut Esat Bozkurt Sözleri ve Alıntıları