Merhametine, nefsini de, memleketini de kurban ett - AlıntıSöz

Merhametine, nefsini de, memleketini de kurban etti. Kızıl Sultanda merhamet işte bu efsanelik derecededir ve onun tek kötülenebilecek tarafı, bu sınırsız iyiliği... Tasavvufta, bir şey haddini aşacak olursa aksiyle teselli eder şeklindeki ölçü, en parlak ifadesini Abdülhamid'in merhametinde bulur. O, zulümden beter mikyasta merhametliydi ve merhameti, şahsi, memleketi ve tahtı hesabına zulümden beter bir netice verdi. Saltanatı boyunca, kaydetmiş olduğumuz gibi, korkunç katil bir haremağasından başka tek ferdi aleyhine çalışan her ferde ceza yerine refah hazırladı, açık ihanetlere kadar affetti ve asla hükümet idareciliği ile barışmaz bu evliyalık edasını, tahttan indirmeye gelenlere kadar gösterdi. Emrindeki birliklerinden en küçüğüyle Selânik çapulcularını darmadağın etmek kabilken: ?Hayır benim yüzümden tek damla kanın dökülmesine razı değilim! Dedi ve arada dev-sinek farkı varken sineğe yenilmeyi kabul etti. Abdülhamiddeki bu duygu, yalnız saf, derin, hastalık derecesinde bir merhametle izah edilemez. Kendisinden en gür bir Çağlayan gibi fışkıran merhamet hissini, onun ruh örgüsünü şekillendirici İlâhi haşyet, teslimiyet, mahviyet gibi duygularla bir arada görmek ve bir katışık halinde anlamak lazım...

Diğer Necip Fazıl Kısakürek Sözleri ve Alıntıları