Malika altı aydır bu geziye çıkacağız diye bekliyor! Diyor annesine bağırmanın bir ton aşağısından. zaten bir kere erteledin. Nasıl olur da tekrar aynısını yaparsın? tatlım çalışmam lazım diye yalvarıyor Jacquie başka bir zaman buluruz. Donup ikimize bakıyor. hem italya'ya bayılacaksınız derken gözleri ışıldıyor. Ne dedin sen bakayım? O an Jason ve Ben, hiçbir kelime barındırmayıp, çabuk bakışmalardan oluşan çiftlere has konuşmalardan birini yapıyoruz. İlk bakış, yalvaran gözlerle Jason: Ozur dilerim. İkinci bakış, omuz silken ben: Sorun yok, gelebilirler. Üçüncü bakış, rahatlayan Jason: Seni çok seviyorum. Megan, tiksintiyle kim babasıyla beraber balayına gider ki? Diye soruyor. Jacquie, birçok anne babasıyla birlikte balayına gider diye temin ediyor onu.
Diğer Kim Gruenenfelder Sözleri ve Alıntıları
- Artık kendi hayatımı tanıyamıyormuşum gibi hissediyorum. Beni mutlu edeceğini düşündüğüm tüm kararları verdim ve beni mutlu edeceğini düşündüğüm şeyler için çaba harcadım ama... Bilmiyorum. Mutsuz değilim. Sadece şu var ki, işler düşündüğüm gibi gitmiyor. Sanki yolun bir yerinde sağa gitmem gerekirken sola gittim ya da koşmam gerekirken durdum veya bir mola vermem gerekirken tam gaz koşturdum gibi geliyor. Bilemiyorum. En kötü tarafı da, işleri tekrardan nasıl yola koyacağımı bilmiyor olmam. Artık hayatımın amacı ne olmalı, hiç bilmiyorum.
- ... benim için üzül çünkü, hayatım kusursuz olmasına rağmen mutlu değilim.
- Erkeklerden nefret ediyorum. Aynı işe daha fazla ücret alır, emek harcamaz ve iki dakikada evden çıkmaya hazır hale gelirler. Hiç de adil değil!
- Yıllar içinde her yerde hazır ve nazır bulunan şu telefon illetinden nefret etmeyi öğrendim. Halihazır nedenlerin yanında bir de şu var : Şekerim , şu dallama benimle ilgilenseydi ya arar ya mesaj atar veya elektronik posta atar ya da Facebook'tan yazar diye düşünmekden harap oldum ki şimdi bunların hepsine telefonumda ulaşabiliyorum . ( Not :sürekli reddedilmiş gibi hissetmek ... Bunun içinde bir uygulama var mı ?)
- Artık kendi hayatımı tanıyamıyormuşum gibi hissediyorum. Beni mutlu edeceğini düşündüğüm tüm kararları verdim ve beni mutlu edeceğini düşündüğüm şeyler için çaba harcadım ama... Bilmiyorum. Mutsuz değilim. Sadece şu var ki, işler düşündüğüm gibi gitmiyor. Sanki yolun bir yerinde sağa gitmem gerekirken sola gittim ya da koşmam gerekirken durdum veya bir mola vermem gerekirken tam gaz koşturdum gibi geliyor. Bilemiyorum. En kötü tarafı da, işleri tekrardan nasıl yola koyacağımı bilmiyor olmam. Artık hayatımın amacı ne olmalı, hiç bilmiyorum.
- ... benim için üzül çünkü, hayatım kusursuz olmasına rağmen mutlu değilim.
- Erkeklerden nefret ediyorum. Aynı işe daha fazla ücret alır, emek harcamaz ve iki dakikada evden çıkmaya hazır hale gelirler. Hiç de adil değil!
- Yıllar içinde her yerde hazır ve nazır bulunan şu telefon illetinden nefret etmeyi öğrendim. Halihazır nedenlerin yanında bir de şu var : Şekerim , şu dallama benimle ilgilenseydi ya arar ya mesaj atar veya elektronik posta atar ya da Facebook'tan yazar diye düşünmekden harap oldum ki şimdi bunların hepsine telefonumda ulaşabiliyorum . ( Not :sürekli reddedilmiş gibi hissetmek ... Bunun içinde bir uygulama var mı ?)
- Bazen bir ilişki çürümeye başlar ve ölüm vakti yaklaştığında, onu kurtarmak için ne yapacağınızı bilemezsiniz.
- Dünya üzerinde mevcut yedi milyar insanın tek bir ortak noktası var, bilin bakalım nedir?