Konuşmasının başında dinleyicilere gönül ok - AlıntıSöz

Konuşmasının başında dinleyicilere gönül okşayıcı birkaç söz söyleyip konferansa böyle kalabalık geldikleri için teşekkür edince, Bozkırkurdu bana dönüp şöyle bir baktı; konuşmacının sözlerini ve bütün şahsını eleştiren bir bakıştı bu, doğrusu unutulmayacak ve korkunç bir bakıştı, ne anlama geldiği üzerine koca bir kitap yazılabilirdi!
Söz konusu bakış yalnızca konuşmacıyı eleştirmiyor, yumuşaklığına karşın içerdiği ezici alayla ünlü adamın işini bitirmekle kalmıyordu, bu daha hiçbir şeydi.
Bakış alaycı olmaktan çok hüzünlüydü, hatta dipsiz ve umarsız bir hüznü barındırıyordu içinde; bir bakıma kendinden emin, bir bakıma alışkanlığa dönüşüp belli bir biçim almış sessiz bir umarsızlık bu bakışın içeriğini oluşturmaktaydı.
Umarsız ışığı kendini beğenmiş konuşmacının içyüzünü aydınlatmakla, o andaki havayı, dinleyicilerin beklentilerini ve yaşadıkları ruh durumunu, yapılacağı bildirilen konuşmanın biraz iddialı başlığını alaya alıp temize havale etmekle yetinmiyordu.
Hayır, Bozkırkurdu'nun bakışı çağımızın, çağımızdaki bütün o yapmacık işgüzarlıkların, bencil, açgözlü çabaların, kendini beğenmiş, sığ entelektüelliğin yüzeysel oyununun içine sızıyordu...
Ah, ne yazık ki bu bakış daha da derinlere iniyor, çağımızın, ussallığımızın, uygarlığımızın kusurları ve umarsızlıklarından çok daha ilerilere uzanıyor, tüm insanlığın can evine gidip dayanıyordu.
Bir düşünürün, belki bilge bir kişinin insan yaşamının vakar ve anlamından duyduğu kuşkuyu usta bir dille tek bir saniyede açığa vurmaktaydı.
Bu bakış diyordu ki: Görün işte, böyle soytarı kişileriz biz! Görün işte, böyledir insan!
Ve tüm şan ve şöhretler, tüm akıllılıklar, tüm ussal kazanımlar, insanlığın yücelik, büyüklük ve kalıcılığına yönelik tüm atılımlar yıkılıp gidiyor, maskaraca bir oyuna dönüşüyordu!

Diğer Hermann Hesse Sözleri ve Alıntıları