Komünist ülkelerde hiç sonu gelmeyen, belli başlı toplumsal etkinlik, halkı değerlendirmeye tabi kılmak, hep denetim altında tutmaktı. Bir ressam sergi mi açacak, sıradan bir yurttaş denize kıyısı olan bir ülkeye vize mi alacak, bir futbolcu milli takıma mı girecek, bitmek tükenmek bilmeyen tavsiye mektupları, raporlar (kapıcıdan, meslektaşlardan, yörenin parti kurulduğundan, gereken sendikadan) toplanır, birbirine eklenir, ölçülür biçilir ve özel görevliler tarafından özeti çıkarılırdı. Bu raporların sanatçılık yeteneğiyle, topa iyi vurma becerisiyle ya da deniz havasının hangi hastalıklara iyi geldiğiyle en ufak bir ilgisi yoktu; bunlar yalnızca bir tek şeyle ilgiliydi; yurttaşın politik profili ile (başka bir deyişle, yurttaşı ne dediğiyle, ne düşündüğüyle, nasıl davrandığıyla, mitinglerde ya da 1 Mayıs törenlerindeki davranışlarıyla). Her şey (gündelik hayat, işte yükselme, tatiller) bu değerlendirme sürecinin sonuçlarına bağlı olduğu için, herkes (ister milli takımda futbol oynamak, ister sergi açmak, isterse de tatilini deniz kenarında geçirmek istiyor olsun) olumlu bir değerlendirmeyi hak edecek biçimde davranmalıdır.
Diğer Milan Kundera Sözleri ve Alıntıları
Yalnızlık: Bakışlardan kurtulmanın tatlı rahatlığı.
Güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca, güçsüzler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundaydılar.
"Sein" sözcüğü Almancada iki anlama gelir.
"Var olmak" ve "onun olmak".
"Hepimiz unutmak için hızlanır, hatırlamak için yavaşlarız!"
''İnsanların yüzüne karşı gerçeği söylemekte ısrar edersen onları ciddiye alıyorsun demektir. Bu kadar önemsiz bir şeyi ciddiye almak ise insanın tüm ciddiyetini kaybetmesi demektir.''
Belki de sevemememizin nedeni çok sevmek istememiz, yani karşımızdaki kişiden hiçbir istekte bulunmaksızın, ondan onunla birlikte olmaktan başka bir şey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir şey (aşk) talep etmemizdir.
canına bile kıyamazdı, çünkü ihanet olurdu bu, beklemeyi reddetmek, sabrını yitirmek anlamına gelirdi. s.9
''Karşılaştırma fırsatı olmadığı için hangi kararın daha iyi olduğunu sınamanın bir yolu yok. Olaylar nasıl gelişirse öyle yaşıyoruz, önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden sahneye çıkan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın?''
"Ama insanlar birbirlerini sık sık görünce tanıdıklarını sanıyorlar"
Tanrı onları ortadan ikiye ayırıncaya kadar bütün insanlar hermafroditti, o zamandan beri bu yarılar birbirini arayarak dünyanın dört bir bucağında gezinip durdular. Aşk kaybettiğimiz yarıyı özleyişimizdir işte.
Ahmed Günbay Yıldız
Henry David Thoreau
Anne Rice
Sabahattin Ali
Yukio MiÅŸima
Bertrand Russell
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Gündüz Vassaf
Glenn Meade
Hakan Günday