'İnönü'nde genç kumandan ısmet Paşa, 1922 Y� - AlıntıSöz

'İnönü'nde genç kumandan ısmet Paşa, 1922 Yılının 26 AğUstos gecesi Dumlupınar'da Başkumandan Mustafa Kemal eğer - uyudularsa - nasıl bir rüya gördüler? Milletlerine hazırladıkları istikbal kendilerine açıldı mı? Bu geceler düşüncemi başka büyük geceye, 1071 senesi Ağustos'unun 26 ncı gecesine götürüyor. Malazgirt'te bileğinin kuvvetiyle, dehasının zoruyle bize bu aziz vatanın kapılarını açan Alpaslanı, muharebe . emrini vermeden evvel hangi kuvvetler ziyaret etti ve ona neler gösterdi? Üç kıtada genişleyecek yerii bir Roma'yı kurmak üzere olduğunu, talibini aVuçları içinde taşıdığı milleti, yeni bir tarih ve coğrafyanın emrine verdiğini, yeni bir terkibin doğmasına bir çınar gibi yetişip kök salmasına sebep olduğunu acaba hissetmiş miydi? Hiç tanımadığı deha.Iı çocuklar müstakbel Zaferlerin kumandanları, henüz söylenmemiş şiirlerin şairleri, henüz yükselmemiş şaheser yapıların mimarları, henüz duyulmamış nağmelerin bestekarları etrafında henüz açmamış bir fecrin gülleri gibi dolaşmıyorlar mıydı? Gözlerinde Sultan hanından, ince Minareden bir hayal yok muydu? Eğer yoktuysa, bütün bunlardan habersiZ, bu müjdeleri içinde konuşur. bulmadan o büyük işi nasıl yaptı? Nasıl on senede Malazgirt'ten Akdeniz kıyılarına bu toprağın tanımadığı ve tatmadığı bir ideali taşıdı? Fatih'in İstanbul fethinden evvelki uykusuzlukları, Baki'nin ve Nedim'in, Neşati :ve Naili'nin, Sinan'la Hayrettin'in , Kasım'ın, ltri ile Dede'nin, Seyit Nuh'la Tab'i Mustafa Efendinin ve daha yüzlerce onlara benzeyenlerin dehalarına yüklü bir kaderi kendisine taşımasından gelen bir sabırsızlıktan başka ne olabilir?; Ve eğer o mübarek ağrı olmasaydı bütün bu eserler nasıl doğarlar, hangi mucizeyle eski hayat ağacı yeni meyvalarla donanırdı. Mustafa Kemal ve arkadaşlannı Anadolu yollarında dolaştıran, binbir güçlükle güreştıren yapıcı ve yaratıcı ağn, Malazgirt'in ve büyük fetbin başladığı işi asırlar boyunca devam ettirecek ve nasıl Sinan ile Nedim'i, Yunus ile Itri'yi muzaffer rüyalara borçlu isek, gelecek çağiann şerefini yapacak olan isim ve eserleri de İnönü'nde, Sakarya ve Dumlupınar'da harita başında geçen uykusuz gecelere ve bu gecelerin ağır yükünü kemik ve kanı pahasına taşıyan isimsiz şehit ve gazilere borçlu kalacağız. Ankara kalesi bu akşam saatinde bana bir milletin, tarihinin ne kadar uzun olursa olsun, birkaç­ ana vakanın etrafında dönüp dolaştığı, birkaç büyük ve mübarek rüyaya, yaratıcı hamlenin ta kendisi olan bir imanın devamına bağlı olduğunu bir kere daha öğretti. '(s:25-26)

Diğer Ahmet Hamdi Tanpınar Sözleri ve Alıntıları