Hayatımda ilk kez birinden hoşlanmış olabileceğimi hissederken ondan kaçıyordum.

Sana tam olarak ne hissettiğimi söylemeyi istiyorum, ama lanet olası sözlükte hoşlanmak ve sevmek arasındaki noktayı tarif edeilecek bir kelime yok, ve o kelimeye ihtiyacım var. İhtiyacım var, çünkü söylediğimi duymanı istiyorum."

"Tüm ilklerin canı cehenneme, Sky. Benim için önemli olan tek şey seninle sonsuza kadar sürecek şeyler."

Birbirimize o kadar yakındık ki aramızdan hava bile geçemezdi ama buna rağmen yeterince yakın değilmişiz gibi hissediyordum.

"Dudaklarım senin dudaklarına değdiği anda, senin ilk öpücüğün olacak. Çünkü eğer daha önce biri seni öptüğünde hiç bir şey hissetmediysen, kimse seni gerçekten öpmemiş demektir. En azından benim seni öpmeyi planladığım gibi öpmemiş demektir."

''Seni üzdüğünde gökyüzünü düşüneceğine söz verir misin?'' ''Ama neden?'' ''Çünkü.''Başını yıldızlara çevirdi.''Gökyüzü her zaman güzeldir. Çünkü kaybolursam,kendimi yalnız hissedersem ya da korkarsam tek yapmam gereken kafamı kaldırıp bakmak, ne olursa olsun orada olacak... ve her zaman güzel olacağını bileceğim.

Eskiden okyanusu severdim

Eskiden okyanusu severdim. Ona dair her şeyi severdim. Mercan resiflerini köpüklü dalgalarını kükreyen dalgalarını, dalgaların vurduğu kayaları, korsan efsanelerini ve deniz kızlarının kuyruklarını, kaybolan ve korunan hazinelerini... Ve denizlerindeki bütün balıklarını. Benim de en sonunda fark ettiğim gibi... Ona dair güzel şeylerin tüm o güzelliklerin gerçek değil. Bunların sahte olduğunu siz de fark ederdiniz. O yüzden okyanusunuz sizin olsun. Gölü (Lake'i) bana bırakın.

Pişmanlık zarar vericidir. Değiştiremeyeceğin geçmişe bakmaktır. Bazı şeyleri gerçekleştikleri sırada sorgulamak gelecekte pişman olmayı önler.

Başka bir şehre, başka bir yere, başka bir eyalete kaçamazdınız. Kaçtığınız şey her neyse, sizinle birlikte giderdi. O şeyle nasıl yüzleşeceğinizi öğrenene kadar sizinle kalırdı.