Hedefe gitmek için kullanılacak her yol meşrudu - AlıntıSöz

Hedefe gitmek için kullanılacak her yol meşrudur. Niccolò di Bernardo dei Machiavelli (3 Mayıs 1469 ? 21 Haziran 1527) Makyavelizm, açık bir tarifi yapılacak olursa iki yüzlülük demektir. Hile, aldatmaca kavramları bu fikir örgüsü içinde geçen en çok kelimelerdir. İstediği politik veya siyasi bir sonucu elde etmek için kendisini hiçbir ahlaki ve ya fikri bir kaideye bağlı hissetmeden hareket eden bir zihin dünyasına sahiptir. Ve bu yönüyle hesapçı ve plancıdır. Yöneticinin atması gereken adımları bir takım fikirler ve değerler engellememelidir. Gerçek hayat, sana ne yapmanı zorunlu kılıyorsa onu yapmak zorundasın. Yani yönetici ne yapması gerekiyorsa sadece onu yapar. Hak veya adalet gibi kavramlar yöneticinin atacağı adımlarda etkili değildir. Peki, bunlar neyin uğruna yapılıyor, iktidarda kalmak için. Makyavelliye göre yönetici iktidarda kalabilmek için aslan gibi güç kullanmalı ve tilki gibi kurnaz olmalıdır. Ve ayrıca yönetmenin iki yolu vardır. Bunlardan birincisi hukuk diğer ise güçtür. Eğer birinci yöntemle sorunlar çözülmüyorsa güç kullanmak kaçınılmazdır. Yönetici aslan ve tilki gibi olmalı. Çünkü aslan kendisini tuzaklardan koruyamaz, bu yüzden tilki gibi olmalı. Tilki ise kendisini kurtlardan koruyamaz, bu yüzden de aslan gibi olmalıdır. Makyavel?in zihin dünyasındaki düşman kimdir? İşte burada düğüm biraz daha çözülüyor. Ona göre düşman yöneticinin iktidarını engelleyen her şeydir. İşte Makyavel?e göre en büyük erdem düşmanlarından iktidarını korumasıdır. Biraz daha açacak olursak iktidarda kalmak için kendi yardımcılarını dahi feda edebilir. Nitekim Makyavel ünlü eseri ?Hükümdar?da halkın tepkisini engellemek için kendi bakanını halkın linç ederek öldürmesine izin veren yöneticiyi anlatırken, yöneticinin yaptığı bu işle hem halkını memnun ettiğini hem de kendisini yolsuzluklardan temizlendiğini ve halka korku vererek de iktidarını kuvvetlendirdiğinden bahseder. Yani birini veya birilerini kurban ederek hem halkı memnun edersiniz hem de korkutarak iktidarınızı kuvvetlendirirsiniz. Ayrıca Makyavelli yöneticinin kamuoyunun gücünü kullanmasının zaruretine inanır, son tahlilde kalabalıkların iktidarın devamı noktasında etkili bir unsur olduğunu tespit etmişti. Toplulukları yanıltarak manipüle etmekte ise herhangi bir sakınca görmediğini söylemek şimdiye kadar anlattıklarımızdan dolayı sizleri şaşırtmayacaktır. Makyavel?in ifadesi ile yönetici tilki gibi olmalı ve iktidarını kuvvetlendirmek için zaman zaman halkını aldatmalıdır. Fakat bunu yaparken önemli nokta bunu hissettirmeden yapmalıdır. Yani halk kandırıldığını hissetmemeli çünkü önemli olan gerçekler değil sizin dış dünyaya çizdiğiniz imajdır. İşte Makyavel ve Makyavelizm aşağı yukarı böyle bir şey? Şimdi kendi yaşadığımız dünyaya şöyle bir bakalım. Çok uzaklara değil elinizin dokunduğu insanlara bakın, kendinize bakın. Yöneticilerinize, başkanlarınıza, liderlerinize, ağabeylerinize, arkadaşlarınıza, zenginlerinize, fakirlerinize bakın. Yukarıda saydığım özelliklerin toplumumuzun büyük bir bölümüne etki ettiğini göreceksiniz. Makyavelist özellikler sanki bizim üzerimize serpiştirilmiş, insanın kurdu olmuşuz. Elimizin dokunduğu insanlarda bakın birkaç hatıra(!) var, Makyavel?den. Hatta Makyavel gibi olanlar ve hatta onu aşanlar bile mevcut. Bu toplumumuzun inkar edilemez genel hali.. Toplumun genel hali bu olmakla birlikte benim biraz mercek tutmak istediğim asıl nokta kendini İslamcı olarak tarif eden veya böyle bir tarif yapmasa bile sahip olmuş olduğu fikriyatı ile böyle bir kategoriye doğal olarak dâhil olan bir damar üzerinde olacak. Kimileri İslamcılığı modern bir akım olarak tarif ederken kimileri ise İslamcılığı Hz. Adem ve Hz. Nuh'tan bu yana süregelen İslami mücadelenin günümüze bakan son halkası olarak tarif etmekte. Ben burada bir tarif yarışına girmeyeceğim elbet. Siz nasıl tarif ederseniz ediniz, İslam hayata ve insana dokunan, ona rengini veren onu inşa eden, burada biraz daha vurgulamakta fayda var, her yönüyle inşa eden; ekonomik, toplumsal, düşünsel, içtimai, pratik, siyasi kısımları ihmal etmeksizin her yönüyle kişisel ve toplumsal hayatı tarif ve inşa eden bir dindir. İşte bu yüzden tarihsel süreç içerisinde İslam, bu alanlardan bir tanesinden veya birkaçından uzaklaştığında Müslümanlar nezdinde, o noktalar üzerinde özel bir algılama ve mücadele alanının doğması yadsınamaz bir gerçek ve kaçınılmaz bir gerekliliktir. İşte tam da can alıcı nokta bu, mücadele alanında Müslümanların hareket tarzlarını sınırlandıracak ona yön verecek, istikamet çizecek belirli kaideleri yok mu? Hz. Peygamberin örnekliği, mücadele metodu onlar için bir anlam ifade etmiyor mu? Müslümanlar kendi mücadele alanlarını, stratejilerini uygulama ve pratiklerini oluştururlarken zamanının genel kabul görmüş fikirleri üzerinden kendilerini meşrulaştırma arayışlarıyla oradan oraya savrulup duracaklar mı? Yoksa radikal ve ılımlı tariflerinden birini seçerek, kendi yollarını değil de, kendilerine belirlenen seçeneklerden birini tercih ederek yollarına devam mı edecekler? Ve sorular emin olun daha da çoğaltılabilir. İslamcı olan veya doğal olarak o kategoride değerlendirilen hareketler içerisindeki liderler, yöneticiler hareketlere yön verenler, kritik noktalarda karar alanlar bu mücadeleyi sürdürürlerken nasıl bir usul ve üslup takip ediyorlar? Müslümanları tek bir ümmet görüp ayrıştırmadan ve hatta bütünleştirerek mi hareket ediyorlar? YOKSA Makyavelleşiyorlar mı? Kendi iktidarlarını İslam?ın maslahatı olarak algılayıp/algılatıp yönetimlerini, iktidarlarını devam ettirmek için hiçbir kaideye dayanmaksızın hareket etmeye mi başladılar? Dikkat edin bu hastalık, Makyavelleşme hastalığı, tırnak içerisinde söylüyorum, ılımlısından, radikaline İslamcı olarak nitelendirilen birçok hareketlere ve bu hareketler içerisindeki kişilere tesir etmiştir. Makyavelist yaklaşım tarzının, Batı düşün dünyasında kayda değer bir etkisi olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Peki, İslamcılar'a ne oluyor? Sizin öğretmenimiz Makyavel mi? Makyavel?e göre Yönetici, İktidarda kalmak için ne gerekiyorsa o yapmalıdır. Şimdi size soruyorum, siz Makyavelleşenlerden misiniz?

Diğer Kolektif Sözleri ve Alıntıları