Gül dalıyız biz, ot değil; terü tâze bir ş� - AlıntıSöz

Gül dalıyız biz, ot değil; terü tâze bir şîve istiyoruz biz. Gökyüzü bahçesinin çiçeğiyiz; Tanrı meclisinin mezesiyiz, şarabıyız biz. Ark değiliz, suyuz biz; bulut değiliz, Ayız biz. Levhiz, kalemiz, harfler değiliz; kılıcız, bayrağız, ordu değiliz. Hem oka benziyen bakışından yaralanmışız; hem siyah saçlarına bağlanmışız. Âşıksız, gönülsüz, yoksuluz biz; hem çocuğuz, hem genç, hem ihtiyar. Bârut gibiyiz, kuru odun gibi; hemencecik aşk ateşiyle alevleniyoruz. Aşk ateşiyle parlıyoruz; fakat şimşek gibi çabucak sönmüyoruz. Arslan gibi ciğer kanını içiyoruz; pars gibi peynire âşık değiliz biz. Siz hangi eti tutuyorsunuz derler; de ki: Senin elini tutuyoruz, elden tutanlarız biz. Kendisine tapanlar katında tiken gibiyiz amma dotsa tapanlar katında ipek gibiyiz. Mum gibi yanıp yakılan âşıktan ayrılmamıza imkân yok, sanki fitiliz o muma. Bizden kaçma, çünkü biz seninle, sütle bal gibi karılmışız, birleşmişiz. Sen, eşsiz bir av beyisin; biz de eşsiz bir avız. Güzellikte, tandırın kızarmış; yay bizi o tandıra, hamuruz biz çünkü. Bizi, ayaklarının altına yay; ayaklarının altında bir hasırız âdeta biz. Hz. Mevlâna Divân-ı Kebir - c. V, s. 300-319. K.B. yayınları

Diğer Mevlana Celaleddin Rumi Sözleri ve Alıntıları