Golgota'nın Kur'an'a bakışı değişti. Allah onu yere indirmişti; insanlarsa rafa kaldırmıştı. Evde, etrafı beyaz dantellerle süslenmiş, yeşil orlon iple örülü bir kese içine konularak nazarlık gibi hem de tepe aşağı duvarın kör noktasına asılan o mucizeyi neden yanında taşıyıp ara ara okumuyordu ki? Neden ''Bugün Allah bana acaba ne vahyetti?'' diye bakıp yeni yorumlar yapmıyordu ki? Neden sıradan insanların yazdığı binlerce kitabı başından sonuna kadar okuduğu halde yazarı bizzat Allah olan kusursuzu, hakkını vererek bir kere baştan sona kadar okumamıştı ki hiç? Neden 'Bu Kur'an 'da var mı?' diye yöneltilen bir soruya 'Galiba var!' ya da 'Olması lazım!' diyordu ki?.. Karar verdi; Azrail'le toplantısı biter bitmez okuyacaktı Hikmet'i. Önyargısız olacaktı ve de. Golgota'nın bu iç hesaplaşmasına hiç müdahele etmedi Azrail ve yer gök meselesi iyice anlaşılsın diye çatışmanın bitmesini bekledi.
Diğer Erdal Demirkıran Sözleri ve Alıntıları
- Tüm mucitler önce aynı şeyi keşfettiler:
"Kendilerini..." - Kimse benden bir olağanüstülük beklemiyordu.
İsteseydim hiç çalışmadan da maaşımı almaya devam edebilirdim. Mazeretim de hazırdı. " Ben daha yeniyim." diyebilirdim mesela; ama demedim. Çünkü mazeret basit hedefleri olanlar için vardır ve benim basit hedeflerim hiç olmadı... - Akli basinda olan hiçbir insan, ömrünün üçte birini yastiga bagislamaz.
- Hayat bu kimi ne yapar bilinmez, kime ne yapar hiç bilinmez...
- gidince ölünmesi gereken şeydir aşık olduğun...
- Ölümsüz olsak yaşamaktan bıkardık.
- Tüm mucitler önce aynı şeyi keşfettiler:
"Kendilerini..." - Kimse benden bir olağanüstülük beklemiyordu.
İsteseydim hiç çalışmadan da maaşımı almaya devam edebilirdim. Mazeretim de hazırdı. " Ben daha yeniyim." diyebilirdim mesela; ama demedim. Çünkü mazeret basit hedefleri olanlar için vardır ve benim basit hedeflerim hiç olmadı... - Akli basinda olan hiçbir insan, ömrünün üçte birini yastiga bagislamaz.
- Hayat bu kimi ne yapar bilinmez, kime ne yapar hiç bilinmez...