Evrim konusunda da dini kuvvetli bir karşıt olarak gösterme eğilimi vardır; halbuki Roma Katolik Kilisesi, Darwin'in kuramını asla resmi olarak kınamamış, eserlerini Index'e (yasak kitaplar listesi) katmamıştır. Vatikan kısa süre önce, evrimin Hıristiyan inancına uygun, geçerli bir kuram olduğunu ilan etmiştir. Bunun için biraz geciktiklerini kabul etmek lazım ama evrime karşı direncin neredeyse tümüyle Amerika'nın güneyi ve orta batısındaki evanjelik Protestanlarla sınırlı kaldığını bilmek güzel. (...) Bilimle din arasındaki bağ daima karmaşık olmuş, hem çatışma, hem karşılıklı saygı, hem de Kilisenin bilimleri himaye etmesini içermiştir. Bilimin temel aldığı kitapları ilk kopyalayanlar hahamlar ve rahiplerdi ve ilk üniversiteler katedral ve manastır okullarından gelişmişti. (...) Dogmacılar davullarına öyle hızlı vuruyorlar ki birbirlerini işitemiyorlar. Öte taraftan izleyicileri, tekrar tekrar aynı düşmanları karşı karşıya getiren, gezici hisseli harikalar kumpanyası gösterilerinin farkında değiller. Puebla'da yegane makul ses Dan Dennett'ten yükseldi; dinden menfur bir şey gibi değil, insan toplumunun hatta doğasının parçası olarak incelenmesi gereken bir olgu olarak bahsetti. Dinin insan yapısı olduğu besbelli, bu yüzden de bize ne faydası olduğunu araştırmak durumundayız.
Diğer Frans De Waal Sözleri ve Alıntıları
- Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inanan birisi için evrimi kabul etmek manevi bir uçurum demektir.
Menfur bir davranışta bulunmasını engelleyen tek şey inanç sistemi olan insandan korkarım. - Bütün bildiklerimiz şunu gösteriyor ki bir hayvan ne kadar az sayıda yavru dünyaya getirirse onlara o kadar iyi bakar.
- İnsanlar sadece inanmak istedikleri için inanırlar. Bu bütün dinler için geçerlidir. İnanç, belli insanlara, hikayelere, ritüllere ve değerlere duyulan bağlılıktan çıkar. Emniyet, otorite ve ait olma arzusu gibi duygusal ihtiyaçları karşılar.
- Bilimin yaptığı en iyi şey, fikirler arasında rekabeti ateşlemektir. Bilim bir nevi doğal seçilimi teşvik eder ve bunun sonucunda sadece en geçerli fikirler ayakta kalır ve ürer.
- Darwin'in de zamanında dikkat çektiği gibi, sadece insana has yegâne ifade yüz kızarmasıdır. Diğer primatlarda böyle ani bir kızarmaya hiç rastlamadım. İnsanların elinden gelen tek şeyin başkalarını sömürmek olduğunu düşünenler için yüz kızarması herhalde çok şaşırdıkları bir evrim muammasıdır.
- Şempanzeleri ya da bonoboları izlemenin bize neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterebileceğine inanamıyorum, bence bilim de yapamaz bunu, ama doğayı tanımamız, nasıl ve neden birbirimize ilgi göstermeye ve ahlaki neticeler aramaya başladığımızı anlamamıza yardımcı olur. Hayatta kalmamız, başkalarıyla iyi ilişkiler içinde olmamıza, işbirliği yapan bir topluma bağlı olduğu için geliştirmişiz bu özellikleri.
- "Maymunu ormandan çıkarabilirsiniz, ama ormanı maymunun içinden çıkaramazsınız"
- Hem iyilik hem zalimlik, hem asalet hem bayağılık bir arada olabilir - bazen aynı insanda.
- Atalarımızın henüz din sahibi olmadıkları zamanlarda sosyal kurallarının olmadığına gerçekten inanan var mı? Yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmez, haksızlıkla karşılaşınca şikayet etmezler miydi? İnsanlar, topu topu bir iki bin yıl önce çıkan mevcut dinlerden çok önce, toplumlarının nasıl işlediğine kafa yormuş olmalı. Biyologlar bu kadar kısa süreleri hiç ciddiye almaz.
- Belki sadece ben böyle düşünüyorumdur ama menfur bir davranışta bulunmasını engelleyen tek şey inanç sistemi olan insandan korkarım. Yaşanabilir bir toplum için gerekli özdenetim de dahil, bütün insanlığımızın yapımızda olduğunu neden düşünmeyelim? Atalarımızın henüz din sahibi olmadıkları zamanlarda sosyal normlarının olmadığına hakikaten inanan var mı? Yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmez, haksızlıkla karşılaşınca şikayet etmezler miydi?