Dünya çapında Ültimatom Oyunu oynayan antropol - AlıntıSöz

Dünya çapında Ültimatom Oyunu oynayan antropologlar, insanların her yerde eşit­liği önemsediğini ortaya çıkardılar. Ültimatom Oyunu iki oyuncu­nun belli bir meblağı aralarında bölüşmesinden ibaret. Paranın nasıl bölüneceğine oyunculardan biri karar veriyor ama ancak öteki de bunu kabul ederse parayı alabiliyorlar. Türümüzün bütün üyeleri eşit paylaşımı tercih ediyor, muhtemelen kararı veren kişi, eşitsiz bir paylaşım önerdiğinde kabul edilmeyeceğini bildiği için. Haksız tekliflerle karşılaşan oyuncuların beyin taramalarında, horgörü ve öfke gibi olumsuz duygulara rastlanıyor. İnsanlar Ültimatom Oyunu'nu biraz karmaşık bir biçimde oynar­lar çünkü sadece daha az aldığımızda itiraz etmekten ibaret olan BİRİNCİ SEVİYE HAKKANİYET sergilemekle kalmayız. Karşımızdaki kişi­nin de bu tepkiyi verebileceğini tahmin eder ve bunu engellemeye çalışı­rız. Aktif olarak eşitliği teşvik ederek yaparız bunu, böylece İKİNCİ SEVİYE HAKKANİYETe ulaşılır, yani genel olarak hakkaniyetli sonuçla­rın tercih edilmesine. Çatışmadan kaçınmanın hayati rolüne Tho­mas Hobbes da işaret etmiştir: Her insan doğal olarak kendisi için iyi olan şeyi ister ama adaleti, sadece Barış için, hasbelkader ister. Siyaset filozofuna katılıyorum ama ben asla hasbelkader sözünü kullanmazdım. Bu kadar bariz ve yaygın bir insan eğiliminin bir se­bebi olsa gerek. Bu eğilimin ne kadar eskiye dayandığı, Sarah Brosnan'la birlikte bu eğilimi kapuçinlerde tespit etmemizle açıklığa kavuştu. Epey ün­lenen bu deneyde, aynı iş için bir kapuçin SALATALIK alırken, diğeri ÜZÜM alıyordu. Kapuçinlerin her ikisi de, niteliği her ne olursa olsun birbirleriyle aynı ödülü aldığında işi yapmaya devam ediyorlardı ama eşitsiz neticeyi öyle hararetle reddediyorlardı ki, duygularını anlama­mak imkansızdı. Kapuçinlerin tepkilerini seyrettirdiklerim gülmek­ten sandalyelerinden düşüyor. İzleyicilerin tepkisini de hayretle tanıma olarak yorumluyorum. Bu görüntüleri görünce duygularının, şebeklerin duygularına ne kadar benzediğini fark ediyorlar. Sa­latalık alan kapuçin memnuniyetle ilk dilimini mideye indiriyor ama arkadaşının üzüm aldığını görünce öfkeden çıldırıyor. Aniden değersizleşen salatalık dilimlerini fırlatıp atıyor ve deney bölmesini öyle hararetle sarsmaya başlıyor ki, bölmenin parçalanmasına ra­mak kalıyor. Altta yatan motivasyon, işsizliği ya da düşük ücretleri sokaklarda protesto eden insanların motivasyonlarından çok da farklı değil. Occupy Wall Street hareketi, bazıları üzümler içinde yuvarlanırken geri kalanların salatalığa talim etmesinden kaynakla­nıyor. Başkası daha iyisini alıyor diye mis gibi yiyeceği reddetmek, Ültimatom Oyunu oynayan insanların performansına çok benziyor. Herhangi bir şey almanın hiçbir şey almamaktan daha iyi olduğunu düşünen iktisatçılar, bu tepkiyi akıldışı buluyor. Hiçbir maymun, normalde yiyeceği bir gıdayı reddetmemeli, hiçbir insan düşük de olsa bir teklifi reddetmemeli, onlara göre. Para paradır. Bu tepkiler akıldışıysa, bu türler ötesi bir akıldışılık. Bir şebek üzerinde bütün canlılığıyla gördüğümüz zaman, adalet duygumuzun, çok övündü­ğümüz akılcılığın ürünü olmadığını, en temel duygulardan kaynak­landığını anlıyoruz.

Diğer Frans De Waal Sözleri ve Alıntıları