Bu kurdele, Sabiha'nın kendi kendisine buldu� - AlıntıSöz

Bu kurdele, Sabiha'nın kendi kendisine bulduğu bir süstü... İki yaşını birkaç ay geçmişti. Bir gün yerde bulduğu vişne renginde bir kurdeleyi annesine uzatmış, ?'Saçlarıma tak, tak'' demişti. Sonra bir daha başından çıkarılmasına razı olmamıştı. Bu kurdele iki seneden beri süs olmaktan çıkmış, evin içinde, ona ait bir müessese haline gelmişti. Ona ait her şeyin bir kırmızı kurdelesi vardı ki, Sabiha bunu bir hükümdarın dostlarına nişan dağıtması gibi hediye ederdi. Kedi yavruları, bebekleri, beğendiği eşyası, -bilhassa yeni çocuk karyolası- sevgisine mazhar her şey ve herkes bu nişana sahip olurdu. Hatta hususi bir irade ile bu nişanın geri alındığı bile olurdu; fazla şımarıklığı yüzünden kendisini azarlayan, bununla da kalmayıp, annesine şikayet eden aşçı kadına, iş olup bittikten ve Sabiha epey ağladıktan sonra, kendisine hediye ettiği kurdeleyi lütfen çıkarmasını rica etmişti. Hakikat şu ki, Sabiha'nın küçük çocuk hayatı bu cins hediye ve ceza vermelere hak veren bir hayattı. O, hiç olmazsa bu hastalığa kadar evin tek saltanatı idi. Ahmet bile kalplerdeki yerini almağa başlayan kardeşinin bu saltanatını tabii bulurdu. Çünkü Sabiha bu evi kökünden saran bir felaketten sonra gelmişti. Macide onu doğurduğu zaman yarı deli sayılıyordu. Akla ve hayata dönüşü, Sabiha'nın doğumu ile olmuştu. Vakıa Macide'nin hastalığı tamamiyle geçmemişti. Zaman zaman küçük nöbetler oluyor, evin içinde eskisi gibi masal söyleyerek , sesine küçük bir kız tatlılığı sindirerek konuşuyor, yahut da büyük kızının, o hiç bahsetmediği çocuğunun düşüşünü saatlerce pencerede veya oturduğu yerde bekliyordu.

Diğer Ahmet Hamdi Tanpınar Sözleri ve Alıntıları