Biz halkız, sizi halkın ta içinden seçtik. Aşk, umudun içine sardığımız bir buket güldü. Ilk başkanımızı kaybettik biz, ilk başoyuncumuzu. Bir başka başkan, ötekiyle taban tabana zıt biri, gelip bizi yenilgimizden selamete çıkarmak istiyor, böyle yaparken zafer sevincimizi mahvediyor. İki yenilgiye karşılık bir zafer. Sizi halkın ta içinden seçmiştik. *Yıl 1981. Mısır zafer kutlamaları yapıyor. Bir dönemden başka bir döneme geçiş yapmanın sevincini yaşıyor bazı kesimler. Televizyonlarda zafer kutlamalarının görüntüleri. Ansızın panik havası kaplıyor her yeri. Enver Sedat suikaste kurban gidiyor. Ülkenin içinde bulunduğu zor günleri, aile yapıları ve yine ailelerin çektiği sıkıntılar üzerinden anlatıyor Necib Mahfuz. Kaos yalnızca makam odalarında değil. Bilakis halk iliklerine kadar hissediyor yaşananları. Yanımdan geçen herkeste ölümden bir iz vardı. Bazen bir kişinin ölümü binlerce kişinin ölümünü de peşinden getiriyor.
Diğer Necib Mahfuz Sözleri ve Alıntıları
- '' Gecenin ardından gün nasıl doğuyorsa adaletsizlik de bir gün son bulacaktır. Zorbalığın ölümünü de göreceğiz, ışığın ve mucizelerin doğuşunu da ''
- "Her görüşümde seni daha çok istemekten
alamıyorum kendimi.
Her yürek vuruşunda daha da yükseliyor alevim." - Mahfuz'un Yüsriya'sı "Beni eğlendirmek için elimi eline alıp avucumu açtı. 'El falına bakayım' dedi. Avucumdaki çizgileri inceleyerek bilinmeyeni okudu; ama ben onun o güzel yüzüne dalıp gitmiştim."
- Asla sıkıldığını söyleme.
Sıkıntı demek Allah'a inanmamak demektir.
Sıkıntı, inancı yok eden bir rahatsızlıktır. - Vücutta bağırsakların olması, insan aklının asaletini azaltmaz.
- Sen O'ndan yeterince hoşnut değilken O'nun rızasını istemeye utanmıyor musun?
- Gecenin ardından nasıl gün doğuyorsa, adaletsizlik de bir gün son bulacaktır. Zorbalığın ölümünü de göreceğiz, ışığın ve mucizelerin doğuşunu da.
- "Ama unutkanlık sokağımızın vebası gibidir."
- Karanlık ve küçük bir lambanın soluk ışığı. Yarın efendinin ölüsünü bulacaksın Sevi. Katil odaya nasıl girdi? Cinayeti işledikten sonra nasıl kaçacak? Cinayeti nasıl aydınlatacaklar? Gerginlik ve korkudan patlamak üzereydi. Bütün bu düşünceler, bütün bu planlama. Yapmak zorundasın buna mecbursun. Kalp atışların sağır edici, düşünemez oldun. Ben bu patlamadan önce uykuya dalacak mı? Kefen, İskenderiye'nin ağlamaklı yüzü! Unut bunları şimdi. Sürünerek yatağın altından çıktı ve demir çubuğu eldivenli eliyle sıkıca tutup ayağa kalktı.
- Hatıralar solup gidiyor usulca. Hem çok uzaktalar, hem de burada, hemen orada... Rüzgar gökyüzündeki bulutları hoyratça dağıtıyor. Parmaklıkların ardında kendi kendini yiyorsun. Kor sorular kamçı gibi cevaplara yol açıyor. Kimseye güvenmemek lazım galiba. Avukat anlayışla gülümsedi. Ancak makul olan işimize yarayabilir. Saber omuzlarını silkti, iç geçirdi. Off... Ne olacaksa olsun artık.