Bir bonobonun elini tuttuğunuzda, başparmağınızın onunkinden daha uzun olduğunu fark edersiniz. Kolunun üst kısmına dokunduğunuzda, hiç o kadar sert kas görmediğinizi hissedersiniz. Alt dudağını çekiştirdiğinizde, sizinkinden ne kadar büyük olduğunu anlarsınız. Gözlerine baktığınızda en az sizinki kadar sorgulayıcı bakışlarla karşılaşırsınız. Bütün bunlar zihin açar. Benim hedefim, sosyal hayat konusunda da aynı kıyaslamaları yapmak ve dalga geçmeyi sevdiğimiz bu tüylü karakterlerle paylaşmadığımız tek bir eğilim bile olmadığını göstermek. İnsanlar hayvanat bahçesinde maymunlara gülüyorlarsa, bunun sebebi tam da onlara tutulan aynadan rahatsız olmaları bence. Yoksa zürafa ve kanguru gibi tuhaf görünümlü hayvanlar da komik gelmez miydi? Primatlar hafif bir huzursuzluk uyandırırlar; çünkü bize kendimizi acımasız bir dürüstlükle gösterirler. Desmond Morris'in çarpıcı sözünü hatırlatırlar bize: Hepimiz çıplak maymunlarız. Bizim aradığımız ya da aramamız gereken de bu dürüstlüktür ve işin güzel tarafı, şimdi bonoboyu daha fazla tanıdığımız için, kendi yansımamızı birbirini tamamlayan iki aynada görebiliyoruz.
Diğer Frans De Waal Sözleri ve Alıntıları
- Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inanan birisi için evrimi kabul etmek manevi bir uçurum demektir.
Menfur bir davranışta bulunmasını engelleyen tek şey inanç sistemi olan insandan korkarım. - Bütün bildiklerimiz şunu gösteriyor ki bir hayvan ne kadar az sayıda yavru dünyaya getirirse onlara o kadar iyi bakar.
- İnsanlar sadece inanmak istedikleri için inanırlar. Bu bütün dinler için geçerlidir. İnanç, belli insanlara, hikayelere, ritüllere ve değerlere duyulan bağlılıktan çıkar. Emniyet, otorite ve ait olma arzusu gibi duygusal ihtiyaçları karşılar.
- Bilimin yaptığı en iyi şey, fikirler arasında rekabeti ateşlemektir. Bilim bir nevi doğal seçilimi teşvik eder ve bunun sonucunda sadece en geçerli fikirler ayakta kalır ve ürer.
- Darwin'in de zamanında dikkat çektiği gibi, sadece insana has yegâne ifade yüz kızarmasıdır. Diğer primatlarda böyle ani bir kızarmaya hiç rastlamadım. İnsanların elinden gelen tek şeyin başkalarını sömürmek olduğunu düşünenler için yüz kızarması herhalde çok şaşırdıkları bir evrim muammasıdır.
- Şempanzeleri ya da bonoboları izlemenin bize neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterebileceğine inanamıyorum, bence bilim de yapamaz bunu, ama doğayı tanımamız, nasıl ve neden birbirimize ilgi göstermeye ve ahlaki neticeler aramaya başladığımızı anlamamıza yardımcı olur. Hayatta kalmamız, başkalarıyla iyi ilişkiler içinde olmamıza, işbirliği yapan bir topluma bağlı olduğu için geliştirmişiz bu özellikleri.
- "Maymunu ormandan çıkarabilirsiniz, ama ormanı maymunun içinden çıkaramazsınız"
- Hem iyilik hem zalimlik, hem asalet hem bayağılık bir arada olabilir - bazen aynı insanda.
- Atalarımızın henüz din sahibi olmadıkları zamanlarda sosyal kurallarının olmadığına gerçekten inanan var mı? Yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmez, haksızlıkla karşılaşınca şikayet etmezler miydi? İnsanlar, topu topu bir iki bin yıl önce çıkan mevcut dinlerden çok önce, toplumlarının nasıl işlediğine kafa yormuş olmalı. Biyologlar bu kadar kısa süreleri hiç ciddiye almaz.
- Belki sadece ben böyle düşünüyorumdur ama menfur bir davranışta bulunmasını engelleyen tek şey inanç sistemi olan insandan korkarım. Yaşanabilir bir toplum için gerekli özdenetim de dahil, bütün insanlığımızın yapımızda olduğunu neden düşünmeyelim? Atalarımızın henüz din sahibi olmadıkları zamanlarda sosyal normlarının olmadığına hakikaten inanan var mı? Yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmez, haksızlıkla karşılaşınca şikayet etmezler miydi?