Benim en büyük üzüntüm sizin beni tanıyamama - AlıntıSöz

Benim en büyük üzüntüm sizin beni tanıyamamanız ve tanımayı da hiçbir zaman istemeyişinizdir. Belki de siz hala benim aşk romanları ve Resmli Tahran Dergisi'nin öykülerini okumaktan aptallaşmış hafif bir kadın olduğumu düşünüyorsunuz. Keşke öyle olsaydım o zaman mutlu olabilirdim! O zaman en küçük bir sorumluluktan, ilerleme yolunda her atılımdan korkan ve ömrünün sonuna kadar işçi kalmak isteyen bir kocayla küçücük bir odacıkta yaşayarak kaynanasıyla kavga eden, komşu kadınların gevezelikleriyle, kısacası artik anlamsız ve berbat şeylerle yetinen, ipek böceği gibi kendi kozasının karanlık ve sınırlı dünyasında kıvrılıp olgunlaşarak daha büyük ve daha iyi bir dünyayı tanımadan hayatını sona erdiren biri olurdum! Ama ben bu şekilde yaşayamam yaşayamazdım da, kendimi tanıdıkça benim isyankarlığım ve dik başlılığım da hayatın bu aptalca yönüyle başladı. Ben büyük olmak istiyordum ve hala da istiyorum, bir gün dünyaya gelip ertesi gün bu dünyadan kalıcı bir iz bırakmadan giden milyonlarca insan gibi yaşayamam, ben de böyleyim ancak şimdiye kadar kimsenin bana karşı çıkmadığını ve bitirdiğim şeylerin doğru olduklarını asla söyleyemem. Hayır! Ben şahsen hayatımda çok yanıldığımı biliyorum ama kim hayatında davranışlarının, yaptıklarının ve düşündüklerinin tümünün mantıklı ve doğru olduğunu söyleyebilir ki?