Beni şaşırtıyordu şu Almanlar. Amma ziyankardılar ha! Böylesine acımasız, sefil bir dünyanın hakimi olmak neye yarardı?
Diğer Jerzy Kosinski Sözleri ve Alıntıları
- Önde koşmak arkada kalmak kadar tehlikeliydi. Her yanlış adım hareketi yavaşlatır, her düşen öz kardeşlerinin ayakları altında ezilirdi...oysa hepimiz yalnız olduğumuzu, gavrilaların mitkaların ve öteki dostların, yaşantımızdan gelip geçtiğini bilmeli, anlamalıydık. insanlar anlaşamadıklarına göre, dilsizliğin de önemi yoktu. birbirleriyle takışır, birbirlerinden hoşlanır, öpüşür ya da tepişirlerdi. ama herkes yine kendisini düşünürdü. coşkularımız, anılarımız, duygularımız sazdan perdelerin ırmağı kıyıdan ayırdığı gibi bizi birbirimizden uzak tutuyordu. dikkati çekecek kadar yüksek ama göğe erişmeyecek kadar alçak karlı dağ tepeleri gibi, aşılmaz vadilerin ötesinden birbirimize bakıyorduk.
- Önde koşmak arkada kalmak kadar tehlikeliydi. Her yanlış adım hareketi yavaşlatır, her düşen öz kardeşlerinin ayakları altında ezilirdi...oysa hepimiz yalnız olduğumuzu, gavrilaların mitkaların ve öteki dostların, yaşantımızdan gelip geçtiğini bilmeli, anlamalıydık. insanlar anlaşamadıklarına göre, dilsizliğin de önemi yoktu. birbirleriyle takışır, birbirlerinden hoşlanır, öpüşür ya da tepişirlerdi. ama herkes yine kendisini düşünürdü. coşkularımız, anılarımız, duygularımız sazdan perdelerin ırmağı kıyıdan ayırdığı gibi bizi birbirimizden uzak tutuyordu. dikkati çekecek kadar yüksek ama göğe erişmeyecek kadar alçak karlı dağ tepeleri gibi, aşılmaz vadilerin ötesinden birbirimize bakıyorduk.
- "Garip kuşlardı leylekler. Günün birinde, yuvasını düzeltmeye kalkışınca dişi leyleğin kendisine nasıl saldırdığını anlatmıştı Lekh. O da öcünü, kuluçkaya yatan leyleğin yumurtalarının arasına bir kaz yumurtası koymakla almıştı. Yavrular yumurtadan çıkınca erkek ve dişi leylek bu garip yaratığa şaşkınlıkla bakmışlardı. Kısa, çarpık bacaklı, biçimsiz bir şeydi yavrularından biri. Yamyassı bir gagası vardı. Dişisinin kendisini aldattığına inanan baba leylek yavruyu öldürmeye kalkıştı. Dişi leylekse yavruyu kurtarmak gereğine inanmıştı. Erkeğinin elinden kurtarmak için damdan avludaki samanların arasına yuvarlamıştı zavallıyı. Bununla aile kavgası sona ermişe benziyordu. Ama göç çağı gelince, leylekler toplanıp görüştüler. Uzun süren tartışmalardan sonra, dişinin kocasını aldattığı, onunla gelemeyeceği kararlaştı. Ardından da kararın uygulanışına geçildi. Kocasını aldattığına inanılan dişi, gaga ve kanat vuruşlarıyla öldürüldü. Erkeğiyle birlikte yaşadığı damın altında bulundu ölüsü. Yanında çirkin bir yavru iki gözü iki çeşme ağlıyordu."
- İnsan olmak büyük bir başarı, nemli bir aşamadır. Herkes, kavgasını içinde taşır. Bunu benimsemek kendi yasalarına göre tek başına kazanmak ya da kaybetmek zorundadır.
- Kör olunca hayat boyu gördüklerini de unutur muydu acaba insan? Düş bile göremezdi belki o zaman. Eğer kör kişi, belleğinin gözlerini de yitirmişse bu iş o kadar önemli sayılmazdı. Dünya her yerde birdi nasılsa. Hayvanlar ve bitkiler gibi insanlar birbirlerinden ayrılıyordu şüphesiz. Ama yıllar boyu onları görüp tanıdıktan sonra nasıl oldukları kestirilirdi.
- Ne yağmurun, ne rüzgârın, ne de ateşin işlenen suçların izlerini silmeyeceğine inanılırdı. Adalet, bir demircinin elindeki güçlü çekiç gibi asılıydı dünyamızın üstünde.
- Bir atasözü, gece bütün kedilerin kara olduğunu söyler. İnsanlar için doğru değildir bu. Tersine, gündüz hep aynı işleri yapıp birbirine benzeyen insanlar gece olunca tanınmazlar
- "Barış isteyen gözünü dört açar."
- "...Oysa yazgı diye bir kavram kabullenecekse, yıldız falcılığına, el falına, ya da sansasyonel romanlara inansın daha iyi. Bunların hepsi de insanın hayatının önceden belirlendiğini ve geriye yaşamaktan başka bir şeyin kalmadığını varsayarlar."
- "Çocukken doğanın bir yanlışlık yaptığını biliyordum." dedi. "Bir kıza benzemeye ve anlamadığım gereksinimlerin dürtüsüyle hareket etmeye başladığımı hissediyordum. On iki yaşıma geldiğimde, her gün en az iki üç dakika aynamın önünde kız giysilerine bürünüp makyaj yapmakla ya da takma saç giymekle uğraşırdım. Cinsiyetimi değiştirmeyi düşündüm. Fakat müslüman ülkelerinde kadınlar hayvanlar gibi mal sayılır." Acı acı güldü.
"Dişi olarak doğmuş olmak zaten kötüdür. Hele aklı başında bir erkeğin dişisi olması hiç akla sığacak şey değildir."