Benden daha derin düşünebilenleri, daha iyi yazanları, daha iyi çizenleri, daha iyi kayak yapabilenleri, daha iyi görünenleri, daha iyi yaşayanları, daha iyi sevenleri kıskanıyorum. Masamda oturmuş, gökyüzünü çalkalayıp mavi-beyaz bir köpüğe çeviren buz gibi rüzgârıyla, parlak, tertemiz ocak gününe bakıyorum. Hopkins Yurdu'nu ve salkım saçak kapkara ağaçları görebiliyorum; gri yolda bisiklet süren kızı görebiliyorum. Kurusunlar diye perde çubuğuna astığım naylon çorapların pırıltılı ipçiklerine takılıp çaprazlama masaya vuran güneş ışığını görebiliyorum. Sırf görme sinirlerine sahip olduğum ve onların algıladıklarını kâğıda dökebildiğim için bile değerli sayılırım sanırım. Ne aptallık!
Diğer Sylvia Plath Sözleri ve Alıntıları
- Bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına verdiği tüm güllere, öpücüklere ve akşam yemeklerine karşın, gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi.
- Sırça Fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür
- Bir gün bir yerde -okulda,Avrupa'da,herhangi bir yerde- o boğucu çarpıtmalarıyla sırça fanusun yeniden üzerime inmeyeceğini nasıl bilebilirdim?
- Bir şeyin öldüğünü ve özgür olduğunu düşünürsün ve sonra onu içine çöreklenmiş sana gülerken bulursun.
- Bu rüyanın siyah deri ceketli adama ait olduğunu nereden bildiğimi soracaksınız. Bilmiyorum. Sadece, bunun onun rüyası olduğuna inanıyorum ve rüyayı yeniden yaratmakta harcadığımdan daha fazla enerji, gözyaşı ve istekle bu inanç üzerinde çalışıyorum.
- İnsanlar büyüyecek, gözlerimizin önünde değişime uğrayacak zamanı buluyorlar.
- Baş ağrısı akbabanın gagası gibi maviliğin içinden dönüp yeniden saplanmıştı.
- Sonra bir gün kumsalı oluşturan şeyler gözümün merceğinde kendi kendilerini sonsuza dek yaktılar.
- Bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına verdiği tüm güllere, öpücüklere ve akşam yemeklerine karşın, gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi.
- Sırça Fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür