Bazen, belki de uyuşukluğu sayesinde hayatta kaldı diye düşünüyorum. Evet, uyuşukluk. Diğerlerinin istekleri, emelleri, tutkuları, ümitleri vardı ve kendilerine uygulandığında onları paramparça etmişlerdi. Dayımın böyle şeyleri yoktu. Hiçbir beklediği yoktu, kendisine sunulanın dışında. Şansı varmış ki, kimse ona ölümü sunmadı.
Diğer Amin Maalouf Sözleri ve Alıntıları
 İnsanın kendi iç hesaplaşmalarıyla tamamen baş başa kalmak istediği anlar vardır ve o noktada en küçük bir dış müdahale bile saldırı gibi algılanır. İnsanın kendi iç hesaplaşmalarıyla tamamen baş başa kalmak istediği anlar vardır ve o noktada en küçük bir dış müdahale bile saldırı gibi algılanır.
 Hiçbir sultan benim kadar mutlu, hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değil... Hiçbir sultan benim kadar mutlu, hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değil...
 zamanın iki boyutu vardır; zamanın iki boyutu vardır;
 uzunluk güneşin hareketine,genişlik tutkulara bağlıdır.
 ÖMER HAYYAM
 Onurlu bir adam, susuzluğunu giderdiği kuyuya taş atmaz! Onurlu bir adam, susuzluğunu giderdiği kuyuya taş atmaz!
 Kralına karşı haklı olan bir vekil, kocasına karşı haklı olan bir kadın, subayına karşı haklı olan bir nefer, bunların hepsi iki kat cezaya çarptırılmaz mı? Zayıflar için haklı olmak bir suçtur. Kralına karşı haklı olan bir vekil, kocasına karşı haklı olan bir kadın, subayına karşı haklı olan bir nefer, bunların hepsi iki kat cezaya çarptırılmaz mı? Zayıflar için haklı olmak bir suçtur.
 Demişsin ki : ''Bazen camiye giderim,orası gölgeliktir,güzel uyku çekilir'' Demişsin ki : ''Bazen camiye giderim,orası gölgeliktir,güzel uyku çekilir''
 -Sadece Rabbi'yle barış içinde olan bir adam ibadethanede rahatça uyuyabilir.
 ''Titanic güvertesinde Rubaiyat! Batı'nın gözbebeği Doğu'nun nadide çiçeğini taşıyor! Hayyam, bize nasip olan şu güzel ânı keşke kalkıp görebilseydin!'' ''Titanic güvertesinde Rubaiyat! Batı'nın gözbebeği Doğu'nun nadide çiçeğini taşıyor! Hayyam, bize nasip olan şu güzel ânı keşke kalkıp görebilseydin!''
 
 - Amin MAALOUF / Semerkant
 Tanrı uzakta değil, oğlum. Bu insanların seni kendi kinleri doğrultusunda gütmelerine izin verme, kendi kendine kaldığında ve Tanrı huzurunda yüzünü kızartmayacak şekilde davran... Tanrı uzakta değil, oğlum. Bu insanların seni kendi kinleri doğrultusunda gütmelerine izin verme, kendi kendine kaldığında ve Tanrı huzurunda yüzünü kızartmayacak şekilde davran...
 Ölmüş atalarla her zaman pek bağdaştıramadığımız afacanca bir mutluluk yayılıyor bu fotoğraftan çevreye. Onlar yaşamdan, bizim aldığımızdan daha azını alıyorlardı; ama çok da az şey bekliyorlardı ondan ve geleceği biçimlendirmeye, bizim kadar çalışmıyorlardı. Biz, kalıcı bir mutluluk sözü alarak doğduğuna kendini inandırmış o küstah kuşaklardanız. Söz mü? Peki, kim vermiş bu sözü? Ölmüş atalarla her zaman pek bağdaştıramadığımız afacanca bir mutluluk yayılıyor bu fotoğraftan çevreye. Onlar yaşamdan, bizim aldığımızdan daha azını alıyorlardı; ama çok da az şey bekliyorlardı ondan ve geleceği biçimlendirmeye, bizim kadar çalışmıyorlardı. Biz, kalıcı bir mutluluk sözü alarak doğduğuna kendini inandırmış o küstah kuşaklardanız. Söz mü? Peki, kim vermiş bu sözü?
 "Herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu." "Herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu."
 Jostein Gaarder
 Jostein Gaarder Sylvia Plath
 Sylvia Plath Jon Krakauer
 Jon Krakauer Bengül Dedeoğlu
 Bengül Dedeoğlu Emin Çölaşan
 Emin Çölaşan Halit Ertuğrul
 Halit Ertuğrul Yakup Kadri Karaosmanoğlu
 Yakup Kadri Karaosmanoğlu Ömer Nasuhi Bilmen
 Ömer Nasuhi Bilmen Kahraman Tazeoğlu
 Kahraman Tazeoğlu Peyami Safa
 Peyami Safa