Atlanta'da, çalıştığım Emory Üniversitesi'n - AlıntıSöz

Atlanta'da, çalıştığım Emory Üniversitesi'nde, bilim ve din buluşmasına katıldım. Dalai Lama, en sevdiği konu olan şefkat üzerine bir konuşma yapıyordu. Şefkatli olmak bana hayat için mükemmel bir tavsiye gibi geldiğinden, saygıdeğer konuğumuzun mesajım canıgönülden kabul ettim. İlk tartışmacı olarak, kırmızı ve sarı kasımpatılar denizi içinde yanına oturdum. Ona hitap ederken ve ondan bahsederken hazretleri dememi tembih etmişlerdi ama ben her türlü hitaptan uzak durmaya çalıştım. Gezegenin en takdir edilen adamlarından biri ayakkabılarını çıkarıp sandalyesinin üzerinde bağdaş kuruyordu, başına turuncu harmanisiyle aynı renkte kocaman bir beyzbol şapkası takmıştı ve üç bini aşkın seyirci ağzının içine düşecek gibi onu dinliyordu. Sunumumdan önce, organizasyonu yapanlar, lisan-ı münasiple, kimsenin beni dinlemeye gelmediğini ve orada bulunan herkesin onun bilgeliğinin incileri için geldiğini hatırlattılar bana. (...) Bu bahsin ardından forum başka konulara doğru ilerledi, mesela hayatları boyunca şefkat üzerine yoğunlaşan Budist rahiplerin beynindeki şefkati ölçme konusuna. Wisconsin Üniversitesi'nden Richard Davidson, Tibetli rahiplerin onun sinirbilime katkıda bulunma çağrısına gülüp geçtiğini anlattı, şefkat beyinle değil kalple ilgili bir şeydi! Herkes buna bayıldı, hatta seyirciler arasındaki rahipler kahkahadan kırıldı. Ama Tibetli rahipler o kadar da haksız sayılmazdı. Davidson son zamanlarda zihinle kalp arasında bir bağlantı keşfetmişti: Şefkat meditasyonu, acı çeken insanların sesi duyulduğunda, daha hızlı bir kalp atışına sebep oluyordu.

Diğer Frans De Waal Sözleri ve Alıntıları