Atatürk'ün ölümü, bir dönemin kapanışının da habercisiydi. Atatürk'ten sonra liderliği İsmet İnönü devralacak ve köyde eğitim projesini sürdürme görevi ona düşecekti. İnönü, cumhurbaşkanı seçilince kabineyi Celal Bayar kurdu ve milli eğitim bakanlığına Hasan Ali Yücel getirildi. Yücel, hayatını eğitime adamış bir felsefe hocasıydı. Bakanlıkta tam bir devrim yaptı. Üniversiteler kanunu çıkararak özerkliği güvence altına almaya çalıştı. Dünya klasiklerinin çevrilmesi için bir tercüme bürosu kurdurarak 500'den fazla eserin Türkçeye kazandırılmasını sağladı. Ama onu ölümsüzlüğe kavuşturacak asıl projesi Köy Enstitüleri oldu. Yücel'in Milli Eğitim Şurası'nda tartışmaya açtığı bu proje cumhuriyetin en önemli hamlelerinden biriydi. Yücel, bir yasa tasarısı hazırlatarak ülkeyi, tarım koşullarına göre her biri 3-4 ili kapsayan 21 bölgeye ayırdı. Bu 21 bölgenin en uygun yerlerine bire Köy Enstitüsü kurulacaktı. Enstitüler şehirden uzakta olacak ama mümkünse tren istasyonuna yakın bir yere kurulacaktı. Bu enstitülerde köyün kalkınması için gerekli öğretmenler yetiştirilecekti. Ancak öğretmen sadece okuma yazma öğretmekle kalmayacak, aynı zamanda köylüye modern tarım tekniklerinden marangozluğa, müzikten hasta tedavisine kadar her konuda eğitim verecekti. Bir anlamda yerel önder aydınlar yetiştirilecekti.
Diğer Can Dündar Sözleri ve Alıntıları
- Kış boyu baharı iple çekmişken...
... şimdi sonbaharı özlemem neden? - Zamanında ülkenin düşünen gençlerini gömenler, bugün gençlerin düşüncesizliğinden sorumsuzluğundan şikayet ediyor.
- Herkesi potansiyel suçlu gören bir paranoya;''Ya bizdensin ya onlardan'' dayatması;''En doğru hayat tarzı bizimki'' fanatizmi;''İyilere karşı kötüler'' kamplaşması:milliyetçi bir hezeyan;şiddete dayalı çözüm tutkusu;toplu intikam çılgınlığı;en ufak itiraza tahammülsüzlük;her sağduyu çağrısını ihanet sayan bir gözükaralık... İçselleşmiş, kendiliğinden, sıradan bir faşizmin alametleri bunlar...
- "Aşk devrimcidir.Otorite,düzen, nizam tanımaz. Coşkuyla çarpan iki kabin yarattığı etkiye hiçbir direnç dayanmaz. sınırlar, harp içindir; aşk sınırdan anlamaz. yaş,sosyal statü,renk,ırk,cins,dil,mezhep,milliyet farkı,tutkuya mani olamaz. iki yürek buluştu mu onları dizginleyen çitler, bariyerler, örf ve adetler, gelenek ve görenekler, ilkeler, nizamnameler, akrabalar, ebeveynler tutuşur. Ten derde ilaç olur; ölüm ayrılığa yeğ tutulur. seven iki yürek ayrılmaya zorlandıkça birleşir.Aşk yalnızca içten yıkılabilen bir kaledir.sadece aşıkların birbirini yemesiyle yok olur."
- Her zaman, dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir kişiye yapılan haksızlığı iliklerinize değin hissedecek kadar duyarlı olun.
- Hayvanların salınıp insanların jipten kafeslere tıkıldığı kocaman bir hayvanat bahçesi Kenya...
- Anlıyoruz ki, diğer tüm türlerle birlikte kendi soyundan olanlara da kıyacak kadar vahşileşebilen tek bir canlı yaşıyor yeryüzünde...
- Anladım ki, sevmekten vazgeçmek cinayettir.
- Belkide asıl yenilenmenin her gece bir parkı yıkarak otopark yapmaktan yada lider eskilerinin artan kumaşlarından yeni liderler çıkartmaktan değil, yüzyıllar aynı kitapçının aynı rafında sergilenen kitapların içeriğini değiştirebilmekten ve o kitapları yersiz yurtsuz dilencilere bile okutabilmekten geçtiğini farkedebilmenin etkisi.
- Havada yarın umudunu soluyorum. Bunun kanıtı yüzlerce ayrıntı kaydoldu belleğime...