Aslında Mehmet Ali Birand, ailesinin soyunu, yıllarca merak etmemiş. Ta ki oğlu Umur doğuncaya kadar... Eşi Cemre, ailenin köklerini öğrenmek için Birand?ın dayısı, Mahmut Dikerdem?e bir mektup yazıp, ?Bu çocuk nereden geliyor? Kökleri nerededir?? diye sormuş. Gelen cevaba şaşakalmışlar: Mehmet Ali Birand, anne tarafından Kürt?müş. Dedesi Şerif Bey, şimdi Elazığ?ın bir ilçesi olan, o zamanlar Diyar-ı Bekr (Diyarbekir) vilayetine bağlı Ergani Madeni sancağının Palu kazasındanmış. Askerliğini yaparken maiyetine girdiği Enis Paşa, onu da beraberinde Karadeniz Ereğlisi?ne getirmiş. Orada Enis Paşa aracılığıyla Çamlı Kömür Ocakları?nın sahibi, zengin bir ağa olan Mahmud Bey ve kızı Seniye?yle tanışmış. Aradaki yaş farkına rağmen Seniye?ye tutulmuş. Yakışıklı Şerif?i aileye iç güveysi almışlar. Fakir oğlanla zengin kızın evliliğinden 1899?da Seyfettin doğ- muş, 1906?da da Mürüvvet... Ancak Şerif Bey, bir süre sonra Ereğli?ye sığamamış. Kayınpederinin verdiği yüklüce miktar altınla İstanbul'a göçmüş. Kadıköy?de eskiden Fenerbahçe Kulübü?nün bulunduğu Kurbağalıdere?nin hemen karşısındaki Yoğurtçudere?de büyük, ahşap bir konağa yerleşmişler.
Diğer Can Dündar Sözleri ve Alıntıları
- Kış boyu baharı iple çekmişken...
... şimdi sonbaharı özlemem neden? - Zamanında ülkenin düşünen gençlerini gömenler, bugün gençlerin düşüncesizliğinden sorumsuzluğundan şikayet ediyor.
- Herkesi potansiyel suçlu gören bir paranoya;''Ya bizdensin ya onlardan'' dayatması;''En doğru hayat tarzı bizimki'' fanatizmi;''İyilere karşı kötüler'' kamplaşması:milliyetçi bir hezeyan;şiddete dayalı çözüm tutkusu;toplu intikam çılgınlığı;en ufak itiraza tahammülsüzlük;her sağduyu çağrısını ihanet sayan bir gözükaralık... İçselleşmiş, kendiliğinden, sıradan bir faşizmin alametleri bunlar...
- "Aşk devrimcidir.Otorite,düzen, nizam tanımaz. Coşkuyla çarpan iki kabin yarattığı etkiye hiçbir direnç dayanmaz. sınırlar, harp içindir; aşk sınırdan anlamaz. yaş,sosyal statü,renk,ırk,cins,dil,mezhep,milliyet farkı,tutkuya mani olamaz. iki yürek buluştu mu onları dizginleyen çitler, bariyerler, örf ve adetler, gelenek ve görenekler, ilkeler, nizamnameler, akrabalar, ebeveynler tutuşur. Ten derde ilaç olur; ölüm ayrılığa yeğ tutulur. seven iki yürek ayrılmaya zorlandıkça birleşir.Aşk yalnızca içten yıkılabilen bir kaledir.sadece aşıkların birbirini yemesiyle yok olur."
- Her zaman, dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir kişiye yapılan haksızlığı iliklerinize değin hissedecek kadar duyarlı olun.
- Hayvanların salınıp insanların jipten kafeslere tıkıldığı kocaman bir hayvanat bahçesi Kenya...
- Anlıyoruz ki, diğer tüm türlerle birlikte kendi soyundan olanlara da kıyacak kadar vahşileşebilen tek bir canlı yaşıyor yeryüzünde...
- Anladım ki, sevmekten vazgeçmek cinayettir.
- Belkide asıl yenilenmenin her gece bir parkı yıkarak otopark yapmaktan yada lider eskilerinin artan kumaşlarından yeni liderler çıkartmaktan değil, yüzyıllar aynı kitapçının aynı rafında sergilenen kitapların içeriğini değiştirebilmekten ve o kitapları yersiz yurtsuz dilencilere bile okutabilmekten geçtiğini farkedebilmenin etkisi.
- Havada yarın umudunu soluyorum. Bunun kanıtı yüzlerce ayrıntı kaydoldu belleğime...