Aslında masonluğun, yahudiliğin ve Batı empery - AlıntıSöz

Aslında masonluğun, yahudiliğin ve Batı emperyalizması ajanlarının, fırından ekmek çıkarır gibi tezgahlarında imal ettikleri bu sahte Türklere acıyacağı yerde, öz milletine ve tarihine acısaydı, onları evvelâ çekirdek halinde, sonra da ağaç olduktan sonra köklerinden kazımakta tereddüt etmezdi. Yaratılış ve kader cilvesi! Başka söylenebilecek hiçbir ey yoktur. Nitekim kendisi de o muazzam dehâsiyle bu zaafını o kadar derinden anlamıştır ki, bir gün nedimelerinden birine şöyle demiştir: ?Beni şiddet göstermeye zorluyorlar! Ne yapayım ki, bende Büyükbabam Sultan Mahmud'un sert mizacından eser yoktur! Bu harikulâde ince sözü söyleyen Abdülhamid unutuyordu ki, eğer Büyükbabasında o sert mizaç olmasaydı, Yeniçeri belâsı kendi devrine kadar devam etmiş veya devamına bile imkan katmadan vatan batmış olacaktı. Yeniçeri Ocağının satvet ve mehabetle içine girip onu yeni zaman ve mekâna uyduracak ve Yeniçeriyi eski idealist ruhunun teknesinde yeniden yoğuracak derecede bir zeka İkinci Mahmud'da mevcut değildi. İkinci Abdülhamid?deyse o anlayış var, fakat o davranış yoktu. Abdülhamidin (Jön Türkler) ve İttihatçılara bütün karşı koyuşu, herbirinin kazancından çok üstün tahsisatla şurada veya burada ikâmete memur edilmesi suretiyle bazı konforlu sürgünler, telkinler, nasihatlar, menfaat teklifleri gibi âciz vasıtalardan ileriye geçmemiş ve hiçbir suretle hiçbirinin burnunu kanatacak dereceye ulaşmamıştır. Onun bu rikkat ve merhamet hareketi altındadır ki, yılan yumurtaları kendilerine bir kuluçka iklimi bulmuşlar ve kolaylıkla yumurtalarını delip çıkmışlar, deliklerde büyümüşler, gelişmişler ve nihayet meydan yerini basmışlardır.

Diğer Necip Fazıl Kısakürek Sözleri ve Alıntıları