Artık bir amacı olamazdı. Çünkü şimdi inancı vardı. Bazı kurallara, sözlere ya da düşüncelere değil de yaşayan, her an varlığı duyulan Tanrıya inanıyordu. Eskiden Tanrıyı kendi kendine uydurduğu amaçlarda arıyordu. Kendine bir amaç arayışı, Tanrıyı arayıştan başka bir şey değildi. Sonra birden tutsak olarak tutulduğu yerde aklı ile değil, doğrudan doğruya duygularıyla, dadısının kendisine yıllar önce söylediklerinin doğru olduğunu, Tanrının işte orada, burada, her yerde karşısında bulunduğunu anlamıştı. Tutsaklıkta öğrenmişti ki, Karatayev'in yüreğindeki Tanrı, masonların Evrenin Ulu Mimarından daha sonsuz, daha yüce, daha zor kavranılır bir varlıktı. Gözlerini zorlayarak uzaklara dikkatle bakarken aradığını ayaklarının altında bulan bir insanın duygusu içindeydi. Ömrü boyunca uzaklara, çevresindeki insanların başları üzerinden ta ilerilere bakıp durmuştu; oysa gözlerini zorlamasına hiç gerek yoktu. Sadece önüne bakması yeterliydi.
Diğer Lev Nikolayeviç Tolstoy Sözleri ve Alıntıları
- Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
- Bazıları hiçbir şeye inanmıyorlar ve bununla gurur duyuyorlar. Diğerleri, kendi menfaatlerine olan ve kitlelere iman görüntüsü altında inanmaya ikna ettikleri şeylere inanır görünüyorlar. Geriye kalan büyük çoğunluk ise kendilerine uygulanan hipnotizmayı iman olarak kabul ediyorlar ve inançsız yöneticiler ve ikna edicilerin kendilerinden istediği her şeye köle gibi itaat ediyorlar.
- İnsan, bir hayvanın can çekiştiğini görünce ürperti duyar. Kendisi -kendi öz varlığı- gözlerinin önünde ölüyormuş, var olmaktan çıkıyormuş gibi gelir.
Ya bu can çekişen, hayvan değil de insansa hemde sevdiği , üzerine titrediği biriyse, o zaman yaşamının sona ermesinden dolayı duyulan ürpertiye üstelik, onun üstünde, ruhu yaralanır, parçalanır. Bu yara vücuttaki bir yara gibi kimi zaman öldürür, kimi zaman iyi olur, ama yinede acır, dokununca acıtacak şeylerden kaçınır. - "Çok öğrenmek isteyen kişinin, çok acı çekmesi gerekir."
- Çünkü, eğer hayat saçmaysa ve ben de akıllı şeyleri çok seviyorsam, o zaman hayatı yok etmeliyiz.
- "Adın nedir senin?" diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım; ne adım vardır, ne yurdum. Ben varım yalnız. "Adın nedir?" İnsan. "Kaç yaşındasın?" Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım, her zaman da var olacağım çünkü.
- Ölümü herkeste, yakında kokacak bu cesedi ortadan kaldırmak zorunluluğunun verdiği telaşın can sıkıntısından başka bir duygu uyandırmamıştı.
- "Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum."
- Üstesinden gelebilirsen arzumun bu dünyada, bu, Tanrı katında bir başarı olur anca. Lakin beceremezsem bunu, yinede zevkle yerine getiririm bu arzumu.
- İnsan anne ve babasız yaşayabilir , fakat Allah olmadan yaşayamaz . / SYF:32