Arkadaşlarım çoğunlukla,sıradan insanların arasına konulacak olsalar abartılı ve gölgelerle örtülü suratlarıyla hemen dikkat çekecek insanlardı. Kitap falan okumaz, cehalet timsali olarak dolaşırlardı. Trajedi onların ilgisini çekmezdi. Küçüklüklerinden beri acı ve coşku gibi yelpazenin uç kısımlarında yer alan duygulardan kaçınmakta ustalaşmışlardı. Başka çareleri kalmayıp da acıyı yaşadıklarında, her şeyi oluruna bırakma huylarıyla hemen üstesinden gelir, o acıyla hiç ilişkileri olmamış gibi yaşamayı becerirlerdi. Zaten öyle insanların, güç ya da zorbalıkla değil, uyuşturucu etkisi yapan oluruna bırakma yoluyla birçok insanı kendilerine itaat ettirmeyi başarmış insanların çocuklarıydılar.
Diğer Yukio Mişima Sözleri ve Alıntıları
- Kusursuz arınma, ancak yaşamı kanla yazılmış bir şiir dizesine dönüştürerek mümkündür.
- "Okul.. Bu aptal örgütlenme türü, bizi gündüzleri orada yaşamak, bize lütfedilen onlarca aynı sınıf öğrencisi içerisinden arkadaş seçmek zorunda bırakır. Bu çevresi çitlerle örtülü dar alanda, aşağı yukarı aynı düzeyde erdem sahibi onlarca arkadaşımız, her yıl aynı defterle ders verip, ders kitabının bir yerine geldiğinde her yıl aynı espriyi yapan hocalar vardır. Böyle bir ortamda ne öğrenebilirim ki?"
- Bu dünyadaki bütün düşüşler, alçalışlar arasında en tiksindirici olan, saflığın düşüşü, alçalışıdır.
- Neden her şeyi bozmaya, her şeyi değiştirmeye, her şeyi geçiciliğe havale etmeye vazifelendirilmişiz böyle?
- Gözlerime bakmış olsaydı, ona duyduğum sevginin ne garip, ne anlatılmaz bir şey olduğunu muhakkak anlardı.
- Gerçek acı yavaş yavaş duyulan bir şeydir, yavaş yavaş gelir.
- Kendi kendini aldatma, benim sığındığım son duraktı; çünkü ciddi bir şekilde yaralanan kimse, hayatını kurtaracak sargı bezi temiz midir diye sormaz.
- Ama insanda kalp diye bir şey de var tabii, niçin çarptığını da kimse bilemez.
- Kusursuz arınma, ancak yaşamı kanla yazılmış bir şiir dizesine dönüştürerek mümkündür.
- "Okul.. Bu aptal örgütlenme türü, bizi gündüzleri orada yaşamak, bize lütfedilen onlarca aynı sınıf öğrencisi içerisinden arkadaş seçmek zorunda bırakır. Bu çevresi çitlerle örtülü dar alanda, aşağı yukarı aynı düzeyde erdem sahibi onlarca arkadaşımız, her yıl aynı defterle ders verip, ders kitabının bir yerine geldiğinde her yıl aynı espriyi yapan hocalar vardır. Böyle bir ortamda ne öğrenebilirim ki?"