Afganistan'da yelda, Cadi ayının, yani kışın - AlıntıSöz

Afganistan'da yelda, Cadi ayının, yani kışın ilk, yılın da en uzun gecesidir. Süreyya Taheri'yi tanıdıktan sonra, haftanın her gecesi benim için yelda olup çıktı. Pazar sabahı gelip de yatağımdan indiğimde, Süreyya'nın kahverengi gözleri kafamın içindeki yerini çoktan almış olurdu. Baba'mın otobüsünde kilometreleri sayardım, ta ki onu yalınayak, sararmış ansiklopedilerle dolu kutuları açıp, tezgâha yerleştirirken görünceye kadar; topukları asfaltta daha da beyaz görünür, bileğindeki gümüş bilezikler şıngırdardı. Sırtından aşağıya dökülen, kadife bir perde gibi salınan saçlarının yere vuran gölgesini düşünürdüm. Süreyya. Bitpazannda Bulduğum Prensesim. Yelda'mın sonunda doğan güneş. Geçitte dolanmak, Taherilerin tezgâhımn önünden geçmek için (Baba'mın alaycı bir sırıtışla karşıladığı) bahaneler buluyordum. Sonra da yine o ütüden parlamış, gri takım elbisesi bulunan generale el sallardım; o da bana. Bazen oturduğu bez koltuktan kalkar, benimle sohbet ederdi; yazılarımdan, savaştan, o günkü satışlardan konuşurduk. Gözlerimin arka tarafa, oturmuş kitap okuyan Süreyya'ya kaymaması için olanca irademi kullanmam gerekirdi. Generalle birbirimize veda eder, hantal, sakar görünmemeye çalışarak oradan uzaklaşırdım. Bazen, general bir başka geçide, birileriyle sohbet etmeye gitmişse, kız tezgâhın gerisinde yalnız olurdu; önünden geçip giderken onu tanımıyormuş gibi yapar, içim gitmesine karşın, tek sözcük etmezdim. Bazen yanında orta yaşlı, topluca, soluk tenli, saçları kızıla boyalı bir kadın olurdu. Her seferinde içimden yeminler ederdim: Yaz bitmeden onunla mutlaka konuşacaktım. Ama yaz bitti, okullar açıldı, yapraklar sarardı, sonra döküldü, kış yağmurları bastırıp Baba'mın eklemlerini sızlattı, sonra taze sürgünler yeniden boy gösterdi, ben bir türlü Süreyya'nın gözlerine bakacak cesareti toplayamadım.

Diğer Khaled Hosseini Sözleri ve Alıntıları