Abdülhamîd'i evhamlı diye lekelemeye kalkışma - AlıntıSöz

Abdülhamîd'i evhamlı diye lekelemeye kalkışmak, gözü, gördüğü için ayıplamaya kadar aşağılık bir ithamdır. En yakın tarihlerde siyasi rakiplerini ortadan kaldırmak için en şeni hilelere başvuran ve en alâkasız vesilelerden faydalanmaya kalkışan devlet reisleri önünde Abdülhamidin merhamet, âtıfet ve adâlet politikasına bir kerecik göz atmak, onu nefsinden tam emin ve evhama en uzak bir ruh muvazenesi içinde bulmaya yeter ki, bu da hakikatin ta kendisi olur. Girift vâkıalar karşısında en ince teşhis, Abdülhamidin nefs emniyeti, merhamet, âtıfet ve adâletle beraber gereği kadar vehim ve hayâl kabiliyetini daima muhafaza ettiğidir. Meziyeti de bundadır. Alman ordu mimarlığının en büyük ustalarından (Molteke), bir kumandanda aranacak başlıca vasfın hayal kabiliyeti olduğunu söyler. Bu ölçüyle Abdülhamid, tarihimizin idare planında en üstün başbuğlarından biridir. Belki Fatih ve Yavuz'dan da üstün... Onlar her an yükselen bir «iyi»yi daha iyiye götürmüş kahramanlar... Abdülhamid ise her an derinleşen bir fenayı önleyici ve kimseden yardım görmeyici çilekeş... Eğer onda Fatih ve Yavuz devirlerinin şartları bulunsaydı acaba netice hangi noktaya varırdı? Nitekim bir mirasyediden başka bir şey olmayan Kanuni'nin lüpçülüğüne karşı aradaki tersine nispeti gösteren şu muazzam sözü her şeyi izah etmeye yeter. Bir gün Tahsin Paşa' ya diyor ki: «?Paşa! Yavuz'un oğlu ya ben olsaydım; vaziyet nasıl olurdu? ..»

Diğer Necip Fazıl Kısakürek Sözleri ve Alıntıları