1937 KUYUCAKLI YUSUF Sabahattin Ali İlk rom - AlıntıSöz

1937 KUYUCAKLI YUSUF Sabahattin Ali İlk romanı Kuyucaklı Yusuf aynı çizgide bir doruk noktası. Yazar, Anadolu yaşamasının artık çöken değerleriyle bu yozlaşmış değerler ortasındaki okumuş yazmış, sözümona aydın takımını taşkın bir öfkeyle irdelemiş. Toplumsal konumlarından kibirli, ruhsal dengesizliklerini hayatlarının her aşamasında bir güç, 'erk' gibi gören eşraf ailelerinin karşısında susmak, ezilmek durumunda kalmış insanlar kalabalığı Kuyucaklı Yusufun trajik dünyasını daha da derinleştiriyor. Dokuz yaşındaki Yusufla kaymakamın üç yaşındaki kızı Muazzez arasında dile dökülmemiş bir yakınlık doğar. Bu, aşkla kardeşliğin bir potada eridiği, Dostoyevski ikliminde yetişecek, alışılmışın dışında bir yakınlıktır. Salahattin Bey'in karısı Şahinde, geçimsiz, hırçın bir kadındır. Kaymakam, evindeki hayattan kaçabilmek için, yeni atandığı Edremit'te içki ve kumar meclislerine devam eder. Romancı bize taşra yaşamasından sahneler sergilerken, burada, taşrada insanı geliştirecek, yüceltecek değerlerin imkansızlığını belirtir. Burada her insani duyuş güdük kalmaya yazgılıdır... Yakınlarının, başta Pertev Naili Boratav, belirttiğine göre, Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf?un devamını yazacakmış. Üstelik üç cilt. Yazmamış mı, yazmaya vakit mi bulamamış, bilmiyoruz. Kuyucaklı Yusuf Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde geçmektedir. Bununla birlikte, yazarın yaşadığı baskıcı döneme bir gönderme ve kara eleştiri olduğu hemen sezilir. Bir yandan da, geçmişten devralınmış, yeni düzende de değişmemiş sorunlar işlenir. Romanın kişileri biraz da bu sorunların 'kurban'larıdır. Aynı zaman kaydırmaca yöntemini, yazar, eşsiz güzellikteki Komik-i Şehr hikâyesinde de uygulamış ya da uygulamak zorunda kalmış, günün gerçeklerini ancak bu yöntemle kaleme getirebilmiştir... . . . Arkasında bıraktığı sahilin gitgide erişilmez olduğunu fark ediyor, artık oradan kendisine elini uzatacak birinin bile onu kurtaramayacağını sanıyordu.

Diğer Selim İleri Sözleri ve Alıntıları