? Bu İsa senin yalavaç dediğin adam mı? ? Evet! ? Tanrının oğlu olduğuna göre çok ulu kişi olsa gerek. ? Elbette. ? Boyu elli kulaç var mıydı? ? Hayır! İsa yalavaç da senin gibi benim gibi bir kişidir. Yamtar, papaza keskin keskin baktı. Bu aksakallı koca doğru mu söylüyordu? Bunu bir türlü anlayamıyordu. Yeniden sordu: ? Tanrı hangi katunla evlendi de bu İsa Yalavaç doğdu? ? Tanrı hiçbir katunla evlenmez. Artık Yamtar?ın canı sıkılmıştı. Bu bön koca neler söylüyordu? Bağırarak sordu: ? Bana bak koca! Benimle doğru konuş. Tanrı evlenmediyse bu yalavaç anasız mı doğdu? ? Hayır, anası vardı. Onu Meryem doğurdu. ? Bu Meryem, Tanrının katunu değil miydi? ? Değildi. ? Ama İsa?yı doğurdu, değil mi? ? Doğurdu. ? İsa da Tanrının oğlu? ? Evet! Yamtar yüzünü göğe kaldırıp söylenmeğe başladı: İsa Tanrının oğlu. İsa?yı Meryem doğurdu. Ama Meryem, Tanrının katunu değil. Tanrı, İsa?nın babası? İsa?nın anası, babası var. Babası Tanrı? Anası Meryem? ama Meryem, Tanrının katunu değil? İsa?.
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
- "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
- "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
- "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."