- İstisnalar bir yana bırakılırsa canlılar dünyasının etoburları, birbirlerini değil, otla beslenen hayvanları yiyorlardı. Ormanda et yiyenler birbirlerine saldırmıyorlardı. Yem olma kaderi sadece ceylanlara, keçilere, koyunlara, tavşanlara, ineklere, kısacası otla beslenenlere aitti. Onlar zararsızdı. Otla besleniyor, kimseye saldırmıyor ve dünyaya zarar vermiyorlardı. Bu yüzden kurban oluyorlardı işte.
- Ancak o zaman anladı bir arpa boyu yol gittiğini, Türkiye'den hiç çıkmadığını, hiçbir zaman da çıkamayacağını; sınırların, yolculukların, buralara gelmesinin durumu daha ağırlaştırmaktan başka bir işe yaramayacağını... sy. 91
- İnsanların biyolojik fonksiyonlarına aşırı bir anlam yükleme çabası içindeyiz. Çünkü hiçlik zor geliyor.
- Yanlışa karşı çıkıyorum ama doğruyu gereken güçte savunamıyorum" demişti. ?Ben biraz korkağım galiba!
- "Niye bu kadar meraklısınız deli olmaya peki?" " Çünkü en büyük akıl delinin aklıdır ? dedim
- "Aşk dünyadaki en tehlikeli, en öldürücü duygudur" dedim.
- Herhalde mutluluk dedikleri de bu olsa gerek: Biraz güvenlik, biraz can sıkıntısı.
- Ülkenin düzeni buydu; Aleviler can verirdi, onları öldürenler ise Meclis'e girerdi.
- ''Sevda, beklemediğin anda başına gelen bir hışım, bir kasırga, bir yıldırım. Her an başına gelebilir, ölümcül bir kaza gibi.''
- ''Evet ölüler diyarında tek bir dil vardır; insanlar hangi dilde konuşursa konuşsun, öldüğü anda hepsini unutur ve ölmüş olan herkesin bildiği dili konuşmaya başlar.''