- ?Kader dizginleri aldı yine desene: Şimdi anlaşıldı neden, doğru yolda bir kişiye, yoldan sapan bir milyon kişi düşüyor yeryüzünde...?
- Aşk, basit ve değersiz şeyleri bile Biçimlendirip onu değerli yapabilir. Aşk gözleriyle değil, hayaliyle görür, Ve kanatlı Cupid resimlerde bu yüzden kördür. Aşkın hayalinde düşünmeye yer yoktur; Kanadı var, gözü yoktur, çevresine bakmadan uçar gider. Bu yüzden aşk bir çocuktur, onun için yanılır seçimlerinde.
- Bütün dünya bir sahnedir Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu; girerler, çıkarlar. Bir kişi bir çok rolü birden oynar. Bu oyun insanın yedi çağıdır. İlk rol bebeklik çağıdır. Dadısının kollarında agucuk yaparken. Sonra mızıkçı bir okul çocuğu. Çantası elinde; Yüzünde sabahın parlaklığı, ayaklarını sürüyerek okula gider. Bundan sonra aşık delikanlı gelir. İç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şiirlerle. Sonra asker olur garip yeminler eder, leopara benzeyen sakalıyla, onurlu ve kıskanç, savaşta atak ve korkusuz. Topun ağzında bile şöhretin hayallerini kurar. Sonra hakimliğe başlar. Şişman göbeği lezzetli etle dolu,gözleri ciddi, sakalı ciddi kesimli. Bilge atasözleri ve modern örneklerle konuşur ve böylece rolünü oynar. Altıncı çağda ise palyaço giysileriyle,gözünde gözlüğü, yanında çantası. Gençliğinden kalma pantolonu, zayıflamış vücuduna bol gelir ve kalın erkek sesi tekrar çocukluğundaki gibi incelir. Son sahnede bu olaylı tarih sona erer. İkinci çocuklukla her şey biter, dişsiz, gözsüz, tatsız, hiçbir şeysiz.
- Kadın hem çok sever, hem korkar, bilirsin; Denktir birbirine onun korkusuyla aşkı; Ya ikisi de yoktur, ya ikisi de aşırı. Aşkım neymiş gördün artık kanıtıyla; O aşkın ölçüsü neyse, tıpkı öyle korkum da. Aşk büyük olunca, korkuya döner küçük kuşkular; Küçük korkular büyüyorsa, bil ki orada büyük aşk var.
- CAESAR Evet, öyle öldürmüş olacak kendini. Hekimi söylüyordu: Bir sürü denemeler yaptırmış Kolay ölmenin yolunu bulmak için. Alın götürün onu yatağı üstünde, Kadınlarını da çıkartın bu anıttan dışarı. Antonius'un yanına gömülsün Kleopatra. Böylesine ünlü bir çifti, hiçbir mezar Birleştirememiştir yeryüzünde. Sebep olanların da içini sarsan Büyük olaylardan biri bu yaşadığımız: Onların hikayesinin insanlara duyuracağı acı Daha küçük olmayacak Onları acınacak hale düşürenlerin zaferinden. Ordumuz bu ölüm törenine saygı ile katılacak, Sonra Roma'ya döneceğiz. Sayfa:164
- ANTONIUS Ölüyorum Mısırlım, ölüyorum; Birazcık zaman dileniyorum yalnız ölümden Binlerce öpüşümün zavallı sonuncusunu Kondurabilmek için dudaklarına. Sayfa : 138
- CAESAR Ah Antonius, başına bu belayı getiren benim; Ama insanoğlu, kendi bedenindeki çıbanı da Yarmak zorunda kalmıyor mu bazen? Ya sen benim yıldızımın battığını görecektin, Ya da ben seninkini, ister istemez. İkimiz yan yana geçemezdik bu dünyanın başına. Ama, bırak yanayım ölümüne, Yüreklerin kanı kadar yüce gözyaşlarıyla, Sen bir kardeşimdin benim, her ülkünün peşinde Birlikte yarıştık seninle; taht ortağım, Dostum ve savaş yollarında yoldaşımdın; Kendi bedenimin kolu, düşünceleriyle Yüreğimi ateşlendiren yürektin; Ağlarım elbet, yıldızlarımızın barışmayıp İki yoldaşken böylesine ayrılmasına. Sayfa : 145
- MAECENAS Caesar unutmasın: Böyle bir dev köpürmeye başladı mı Kurtuluş yolu bulamıyor demektir; Soluk aldırmayın, şaşkınlığından faydalanın hemen: Öfke kendini iyi korumasını bilmez hiç. Sayfa: 111
- Kleopatra Öyleyse, sevgilim, soğuyan yüreğimden Buz gibi taşlar yağdırsın gökler Zehirleyerek hem de kanımın kaynağını: İlk taş boynuma düşsün ve erisin canımla birlikte. İkinci taş Caesarion'un başını alsın, Silsin birer birer izlerini soyumun; Bugün yiğit Mısırlılar'ımla birlikte Mezarsız bıraksın hepsini bu eriyen buz kasırgası; Nil'in sinekleri, kurtları gömsün yesin onları! Antonius Ferahladı yüreğim. İskenderiye'ye mi iniyor Caesar, Peki, ben de orda çıkarım karşısına. Kara gücümüz yiyitçe duruyor ayakta. Dağılan donanmamız da toparlanıyor, yeniden Yarıyor denizleri, meydan okuyarak. Nerelere gitmişti bu yüreğim benim? Dinle beni, kraliçe, bu dudakları öpmek için Bir daha dönersem savaştan, Üstüm başım kan içinde döneceğim. Kılıcımla ben yazacağım tarihimizi. Umutsuz değilim henüz. Sayfa:108
- Ateşten bir çarka bağlanmışım, Kendi gözyaşlarım erimiş kurşun gibi yakıyor... Önsözün başındaki cümle..