İlk saniyede çok ney bir biçimde algıladım:Çift mizaçlı bir insandın;Bir yanıyla sıcakkanlı,aklı bir karış havada,oyun ve maceraya son derece düşkün bir oğlan çocuğu,diğer yanıyla sanatında müsamahasızca ciddi,sorumluluk sahibi,bilgili ve kültürlü bir adam.İkili bir hayat yaşıyordun.

İlk saniyede çok net bir biçimde algıladım:Çift mizaçlı bir insandın;Bir yanıyla sıcakkanlı,aklı bir karış havada,oyun ve maceraya son derece düşkün bir oğlan çocuğu,diğer yanıyla sanatında müsamahasızca ciddi,sorumluluk sahibi,bilgili ve kültürlü bir adam.İkili bir hayat yaşıyordun.

Ama inan bana,kimse seni ben olan ve senin için daima öylr kalacak bu varlık kadar esirce,böylesi bir sadakatle sevmemiştir.

Her şey yalnız seninle ilişkisi ölçüsünde var oluyordu,benim var oluşumdaki her şey ancak seninle bağlantılı olduğu müddetçe anlam kazanıyordu.

Senin tarafından tanınmamak sonradan kaderim oldu,ömür boyu bununla yaşadım ve şimdi bununla ölüyorum;senin tarafından tanınmayan,hala tanınmayan biri olarak.Sana o hayal kırıklığını anlatamam!

Aksiliğinin,soğukluğunun,kayıtsızlığının her biçimini hareketli sanrılar halinde kafamda döndürüp durmuştum bu bir tek şeyi,bu en korkunç ihtimali hesaba katacak kadar ileri gitmemiştim;varlığımın farkında bile olmamanı.

Aksiliğinin,soğukluğunun,kayıtsızlığının her biçimini hareketli sanrılar halinde kafamda döndürüp durmuştum bu bir tek şeyi,bu en korkunç ihtimali hesaba katacak kadar ileri gitmemiştim;varlığımın farkında bile olmamanı.

Çünkü sana yakın olmak,senin bana söylediklerini dinlemek beni sonsuz mutlu ediyordu.

"Şahsen insanları mahkum etmektense, anlamak beni daha mutlu kılar."

"Zira bir taş uçuruma düşerken nasıl ki dibi bulmadan durmazsa, o da kendini banka öyle bırakmıştı: Ben hiç, bedensel jestlerle anlatılan yorgunluk ve çaresizliğe dair benzer bir ifade görmemiştim."