''İNSAN BEKLER,BEKLER,BEKLER ŞAKAKLARI ZONKLAYANA DEK DÜŞÜNÜR,DÜŞÜNÜR,DÜŞÜNÜR''
Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.
... Ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.
...Zira kimdim ki ben senin gözünde? Yüzlercesi arasından sadece birisi, sonrasız sürüp giden bir zincirde tek bir serüven halkası.
Güven samimilik ister, sınırsız bir samimilik.
Balzac'ın karamanları dünyaya hükmetmek , Dostoyevski'nin kahramanları ise dünyayı aşmak isterler. Her ikisi de günlük bayağı hayatına yükselmiş ve sonsuzluğa doğru yönelmiştir. Dickens'te ise tersine insanların hepsi alçakgönüllüdür... / syf 59
Hiçbir tutkuyu önemsiz ya da ahlaksız göremeyiz: "Ahmaklığın trajedisi niçin yazılmasın ?"diye sorar Balzac... "Utancın , sıkılganlığın ,can sıkıntısının trajedisi ne diye yazılmasın? der. Bunlar da uyarıcı,harekete geçirici kuvvetlerdir; hayatta tutulan en bayağı yolun bile belli bir rengi , belli bir güzelliği vardır ... /syf 23
Shakespeare bedenin,tenin dünyasını Dostoyevski ise ruhun dünyasını yaratmıştır ... / syf 164
...bu kahrolası yalnızlıkta, insanın ruhunu kemiren, iliğini kurutan bu lanet olası ülkede, utanmayı unuttum ben.
...yardım etmek için de bu duyguya ihtiyacınız vardı, karşınızdakinin size ihtiyacı olduğu duygusuna.
Ursula K. Le Guin
Adolf Hitler
Jean Paul Sartre
David Nicholls
Stephenie Meyer
Özdemir Asaf
Fakir Baykurt
Jack Canfield
Niccolo Machiavelli
Kürşat Başar