- sonra..
- sonra..
- Dünün bir olayı bana, bin yıl öncesinin bir olayından daha eski, daha önemsiz geliyor.
- Ben eski ben değildim; çağırsaydım getirseydim de konuşsaydım onunla, duymaz anlamazdı beni. Yüzü eskiden tanıdığım bir adamın yüzü olurdu da benim yüzüm olmazdı, Benim bir parçam bile olamazdı.
- Geçmiş, bende benimle yaşamıyor mu?
- Hırslı bir kadın, ki bir erkek şehvet için, bir erkek gönül eğlendirmek için, bir erkek te işkence etmek için gerekli ona.Hatta sanmam ki bu üclemeyle yetinsin! Ama beni kesinlikle ,iskence etmek icin seçti.
- "Sanatkar, akıllı insanin bu devirde olmalı iki ömrü: Biriyle tecrübe edinmeli,diğeriyle kullanmalı tecrübeyi."
- Geceleyin varlığım iki dünya arasında calkalanirken, derin hoş bir uykuya dalmadan birkaç dakika önce rüya görüyordum. Kaşla göz arasında, kendi hayatımdan başka bir hayata geçiyor, başka bir havada nefes alıyor, uzaklaştırıyor dum. Kendimden kaçmak yazgımi değiştirmek istiyordum. Gözlerimi yumdum mu gerçek dünya belirliyordu gözümde. Bu görüntülerin kendine özgü bir hayatı vardı. Ama bu da kesin değil. Gözümde beliren manzaralar sıradan rüyaya benzemiyordu; henüz uyumamış oluyordum zira. Sessizlik, dinginlik içinde bu resimleri birbirinden ayırıyor, karsilastiriyordum... şimdiye kadar tasavvur ettiğim dünya anlamını, gücünü yitirmişti, onun yerinde gece karanlığı hüküm sürüyordu . Bana geceye bakmayı, geceyi sevmemi ogretmemislerdi ki.
- Sadece ölüm yalan söylemez. Ölüm geldi mi, bütün kuruntuları yok eder. Biz ölümün çocuğuyuz. Dünyanın aldatmacalarindan bizi ölüm kurtarır. Hayatın içinden bize seslenir, yanına çağırır. İnsanların dilini anlamadığımız yaşlarda, bazen oyun oynarken durakalirsak, sebebi ölümün sesini isitmemizdir. Tüm yaşam boyunca ölüm bize işaret eder durur. Hiç kimsenin başına gelmedi mi acaba? Hani kişi ansızın, hiçbir sebep yokken düşünceye dalar, öyle derin düşünceye dalar ki zamanı, mekanı unutur, neyi düşündüğünü bile bilmez. Daha sonra kendi dış dünyasına tekrar aşina olmaya çalışır. İşte bu, ölümün sesidir.
- Aç ve yoksul halkın savunacak nesi var? Bütün güç ve para hakim sınıfın elinde. Halktan körü körüne itaat beklerler ki başları ağrımadan yediklerini hazmetsinler.