- ?Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi! Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..?
- Kaymakam tekrar sordu: ?Senin kimin kimsen var mı?? ?Bunlardan gayri kimsem yoktu!? Çocuğun bu metaneti orada bulunanların kalbini parçalıyordu. Zaten, bir felakete sükûn ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir. Kuru ve sabit gözlerin arkasında nasıl bir ateşin yandığı; yavaşça kalkıp inen göğsün içinde nelerin kaynadığı bilinmediği için, insan mütemadi bir ürkeklik ve tereddüt içinde üzülür?
- Bizim mantığımızla hayatın mantığı asla birbirine uymuyordu.?
- ?Kafamın içinde ona söylenecek uçsuz bucaksız şeyler bulunduğunu hissediyordum, senelerce söylense bitmeyecek şeyler.?
- ?Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim. ?Bunun böyle olması lazımdı? diyordum. Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti.?
- erlin'de yalnızsınız değil mi?? dedi. ?Ne gibi?? ?Yani? Yalnız işte? Kimsesiz? Ruhen yalnız? Nasıl söyleyeyim? Öyle bir haliniz var ki?? ?Anlıyorum, anlıyorum? Tamamen yalnızım? Ama Berlin'de değil? Bütün dünyada yalnızım? Küçükten beri?? ?Ben de yalnızım?? dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: ?Boğulacak kadar yalnızım?? diye devam etti, ?Hasta bir köpek kadar yalnız??
- Sen bana,dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.?
- Nasıl oluyor da bir insan diğer bir insanı bu kadar çok mesut edebiliyor?.. Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna
- İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.
- Uzun uzun bakıştık. İtimatla, birbirimizi araya araya bakıştık.