- "Bugün canım insan yüzü görmek istemiyor; geniş, uçsuz bucaksız bir şeye ve sana bakmak istiyorum!"
- "Hayat beni sıkıyor..." dedi. "Her şey beni sıkıyor. Mektep, profesörler, dersler, arkadaşlar. Hepsi beni sıkıyor. Hem de kusturacak kadar."
- Benim bu insanlara ne lüzumum vardı? Beş on kuruş ekmek parası için bana tahammül edilebilir miydi? İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtılar. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın hakiki ismi, "birtakım yabancılar beslemek"ti. (Sayfa 149 - 150)
- Sana kızgın değilim...Sana kızmayacak kadar seni iyi tanıyorum...
- Sana kızgın değilim...Sana kızmayacak kadar seni iyi tanıyorum...
- Boyacının meslek ve usullerine karışmam, yalnız pabucumu fena boyarsa bunu anlamaya gözüm müsaittir, itiraza da hakkım vardır.
- Hayat herhalde bir katakulli değildi.Ama neydi? Bu hayatın bir manası olmak icap ederdi.İnsan sadece dünyaya yemek yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.
- Hayır, ben keyfimin istediğini yapmakta daima serbestim!
- Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim.
- ''Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir...''