Sanıldığı kadar kimse dayanıklı değildir gerçekler karşısında.
Bence bir insanı tanımanın bir tek yolu vardır, onu bitmiş kabul etmek. Onu artık yaşamıyor saymak. İnsan ancak böyle bakınca onu olduğu gibi, tamamlanmış olarak görebilir.
Kafam fazla inceliklere yatmaz benim, neysem oyum, gördüğün gibi.
Öyle bir derdim yok ki, dedi adam, başkalarının inanıp inanmaması değil mühim olan. Biz ne yaptığımızı biliyor muyuz, o.
... kara gecede, kara taşın üstündeki kara karıncanın kıpırtısı bile denetim altındayken som bilinç olan insanın -elbette insan'ın- kendini denetimden uzak sayması mümkün müydü?
Çaresiz... bekliyoruz. Beklemek burada bir umut değil, endişedir, herkes kendi endişesinin bulanık çalkantısında döneniyor, zamanın küçük aralıkları bir bir geçip gidiyor -zamanın aralıkları mı, yani boş bıraktığı, işlemeden bıraktığı aralıklar, ihmal edilmiş geçitler?-
insan binlerce yıldan bu yana bu 'ama niçin' sorusunun veremediğini ve bundan böyle de veremeyeceğini görünce çareyi , soruyu değiştirmekte bulmuştur. Bir zamanlar bilim ' ama niçin ' sorusuna cevap ararken şimdi artık bu sorunun cevabını aramaktan vazgeçmiş, onun yerine 'nasıl' sorusunu ikame etmiştir.
Fakat bir köpeğin dünyaya nasıl baktığını ,benim, insan olarak tahayyül etmem nasıl mümkün olabilir ? benim anlatmak istediğim olgu ise, başka, bambaşka bir şey. Oysa kullandığım cümlenin doğrudan anlaşılış biçimi , bizi, antropomorfizme götürür. Yani insana ait niteliklerin hayvanlara izafe edilmesi noktasına ulaşırız ve orada düğümlenebiliriz.
Flaubert'in "Madam Bovary benim" derken anlatmak istediği ben Madam Bovary'i böyle okuyorum " anlamına geliyorsa buna denecek bir şey olmaz. Ama bu cümle ile Flaubert romanın yazarı olarak " ben nasıl idiysem Madam Bovary'nin kişiliğini de öyle yansıttım" demek istemişse, burada, genelde sıradan romancının düştüğü bir yanlışlık söz konusu olur.
-Özlem dokunulur olmaktan yoksun kalmaktır, dedi adam. Yaslı Gülümseyiş
Pınar Çekirge
Nimet Erenler Gülkökü
Semih Gümüş
Michael Palmer
Haldun Taner
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
Ümit Yaşar Oğuzcan
Orhan Veli Kanık
Cengiz Gündoğdu
Charles Darwin