- Düştü başkentim isgaldeyim
Fakat üzülme!
Gözleri sürgün yeşili sevgilim,
Ben seni, devrik bir diktatörün
Koltuk sevdası gibi
İşgal altında da severim... - Adın Kuran'da geçiyordu sevaptır dedim sevdim.
- Uyandım, kendime bir kahve yaptım. Kahveyi bitirince bir şeyleri eksik yaptığımı hissettim. Sigara içmemiştim evet. "Olsun" dedim şimdi yakayım bir tane, ama aynı tadı vermezdi çünkü kupa boştu artık. Gidip de geri dönmek diyorum aynı şey. Anlıyor musun beni?
- Yalnızlık şizofren diyaloğudur: Sen "gelecek" dersin inatla, için "gelmeyecek" der dürüstçe.
- Sorun mesafelerde değil,
bir otobüs ya da uçak biletine bakar her şey.
Sorun sizi sevmiyor olmaları... - Kelimeler... Ne kadar incedirler mikron derecesinde ve keskindirler oysa, en az neşter kadar, en az sırat kadar belki de. Yüz kişiye sorsanız en popüler yalan "seni seviyorum"dur. Bir başka kadına ya da bir başka adama kadar çok gerçekçidir bu yalan. Sonra mum söner, oyun biter, geride kalan kallavi bir küfreder. Küfreder; çünkü hayat çok fazla argodur. Küfür, inkardır yalnızlığı bir bakıma. "Ben yalnız değilim", kronik bir yalnızın en az "ben sarhoş değilim" diyen bir alkoliğin ki kadar başucu cümlesidir.
- Evvel zaman içinde her şeyin
bir elmayla başladığına inanılır.
Bu yüzden Adem elması olan herkes,
bir Havva'ya sevdalanır.
Velhasıl; kadın,
Adem elmasının diğer yarısıdır.
Ve siz, yasak olan ne varsa seversiniz.
Şeytan azapta gerek,
son sözüm; nefsinizden öperim. - "Seni seviyorum ama yapamıyorum, olmuyor böyle." cümlesi, "Ahmet Kaya'nın kişiliğini sevmem ama şarkılarını severim." klişesiyle eş değerdir.
- Çünkü sevmek İstiklal tramvayına asılmak gibi çocuk oyuncağı bir eylem ancak tehlikeli bir olgudur.
- Notalar canımızı daha da yaksın diye daha yüksek sesle dinler olduk şarkıları...
[Sayfa : 68)