- Bütün hayatımı,en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum.
- Oysa... çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaklardır.
- -Bütün korkaklar gibi hem ölüyordum hem diriliyordum. - Her şeyi düzene koymaya, hayır daha önce ayıklamaya, hayır en önce evi dolaşıp, hafızamı yoklayıo nerede ne olduğunun tam listesini çıkarmaya karar verdim. - İnsan denilen yaratık çok kıvrak bir şey.seyretmek ve farkına varmak daha güzel. - kendimi yaşanacak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece duygularımda her zaman biraz geç kalıyordum. - dünyada hiç birşey tamamen sona ermiyordu. - insanların düşmanlara da ihtiyacı vardır. (dostlarının değerini bilmek için.) - birbirimizi hep böyle anlamadan sevdik.
- 1970 DEN BU GÜNE DEĞİŞMEYEN BİR MİLLET Oğuz Atay 7 Kasım 1970 de yazmış bu cümleleri şahsi günlüğüne. Bakınız bugünün tarihi: 17 Nisan 2017. Şu cümleler hala geçerliliğini, canlılığını koruyor; korkutucu bir gerçek olarak önümüze dikiliyor. ...Ayrıca bir trajedinin içinre olduğumuzun farkında bile değiliz... ...Arabalar geliyor ya, ekmek yapılıyor ya, iyi kötü suyumuz geliyor ya mesele yok... ...Ben buna saflık diyorum ve genel anlamda bir sempati duyuyorum. İçinde yaşarken de öfkeyle tepiniyorum. Sanırım Oğuz Atay 47 yıl beriden bize söyleyecek söz bırakmayacak şekilde açıklamış tüm olan biteni..
- Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptiniz.
- Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptiniz.
- İnsan korktuğu halde yaşıyor. Bir şeyler yapmak istediği için, korkunun gölgesinde kendini oradan oraya vuruyor.
- Gidenler sevincliydi. Geride bıraktıklarina karşı ayıp olmasın diye üzgün görünüyorlardı. Gene de hakikaten üzülen bir iki samimi yolcu vardı. Ben kimse bilmemekle beraber, kötü bir roldeydim: bütün gidenlerin , tıpkı .... gibi , bir daha dönmeyeceği esası üzerine kurmuştum macerami. İçimden , her kalkan trene " ölüm katari " gibi , " karanlıklar treni " gibi isimler takıyordum. Toplu bir cenaze törenine gelmiş gibi hissediyordum kendimi. ...... Hayalleri kuvvetli bazı insanlar , sevdikleri ölülerin uzun bir yolculuğa çıktıklarını dusunurlerdi ; bense , bütün yolculuğa çıkanların ölmüş olduğunu düşünüyordum. Ne büyük bir günah , değil mı ?
- "Ah yalnızlık albayım "
- "Ah yalnızlık albayım"