- ??Gerçekte yaşandığını bildiğim masallar ?mesela Sevin?in yaşaması gibi- artık beni rahatsız etsin istemiyorum. Filmdeki ev de böyle bir masaldı. Sevin de. Artık ezilmek istemiyorum. Bundan kurtulmalıyım ?yani ezilme duygusundan. Bir resim, bir kitap ?mesela yazmayı düşündüğüm kitap- gibi kalmalı bu duygu. Tatlı, tatlı acıtmadan???
- ??Bazıları da diyor ki: Bize ne senin Perşembe günlerini sevmemenden ve ondan sonraki tatsızlıklardan. Haklısınız. İnsanlar acıklı sözler dinlemek istemiyorlar, onları üzmek çok zor: kitabı suratınıza kapatıveriyorlar sıkışıp kalıyorsunuz sayfaların arasında.??
- ''Shakespeare, insanın düşüşündeki büyük çelişkileri vermek için, düşüşü daha keskin bir şekilde ifade etmek için, onu önemli bir kişi yapıyor önce: Bir kral, bir prens, bir kumandan. Onun düşüşü daha acıklı oluyor. İnsanın hayatında, bence kendini öyle yüksek ve parlak gördüğü anlar vardır ki ya da bazı insanlar için, önemli kişiler olmasalar da vardır, düştüğü anda böyle zamanların hayaliyle bir prensin düşüşü kadar acıklı gelebilir ona bu ?felaket?.''
- ??Hiçbir ülkenin resmi dili, fermanların Osmanlıcası kadar insanların anlamayacağı bir biçime sokulmamıştır. Bu bakımdan Devlet, Kafka?nın insanları için aşılmaz bir duvar olan bürokrasiye çok benzer. ??
- ??Sayın başbakan sefalet edebiyatı yapmayın diyor. Bir şey yaptığımız yok. İçimize düşenlere ilgisiz bir düşmanlık gösteriyoruz. Bizi kimse anlamadı, biz de kimseyi anlamıyoruz.??
- ??Korkunun sonucu yabancılaşmadır.??
- ??Türk aydını ülkesine yabancılaşmıştır.??
- ??Batılı gerçekten hesaplıdır, dostluk, yardımlaşma gibi sözler kalıplardan ibarettir.??
- ??Bir sosyalist eleştirmenimizin dediği gibi ??Türk solu geç kalkar, çünkü bir gece önce sabah kadar içmiştir.?? Bu insanlardan Türk halkı artık bir şey beklememeli. Üçkağıtçılıkla ne devrim olur, ne ümmeti İslam kurtulur. Bunlar çürüyen et, dökülen diş gibidirler. Bayrak yaptıkları inançlarına rağmen aslında inançsızlardır. Kim hangi kapıdan ekmek yiyorsa, o kapının kulluğunu etmektedir. ??
- Sf: 307