- Ateşim çıksın diye bekliyordum. Sakın Göndermesin babam beni okula yarın, -190 Olur mu Allah'ım-Allah'ım diye başlamışken Dua edeyim hemen: Allah'ım ne olur sen anneme Babama, bana ve nineme Ve apartmandaki Baha Bey'e, karısına ve oğluna -195 Ve mahalledekilere ve rahmetli dedem Hüsrev kuluna Ve Ankaradakilere ve Türkiyedekilere Ve dünyadaki bütün iyilere Rahatlık ver. Onların içinde (varsa eğer) -200 Hırsız, fena Ve kötülük etmek için insana Fırsat bekleyenlere Ve beni azarlayan kapıcımız Kamber'e Ve beni bahçede korkutan horoza -205 Ve ezberimi bilmezsem ceza Verecek öğretmene Rahatlık verme. (Ceza vermmezse rahatlık ver) Yeter -210 Bu kadar.Allah kızar sonra çok istersen. Yalnız unuttum; ne olur rahatlık versen Galatasaray takımı oyuncularına.Yarın Maçları da var, yenilmesinler sakın.
- Onların küçük yaşantılarının içinde ben de küçülmedim mi Olric? Ucuzluk bana da bulaşmadı mı? Hayır, efendimiz. Öyle içten yaşadınız ki. Bu kısa süren aydınlıktan, yararlanamayacaklar ne yazık ki. Acıtmayan karanlıklarına dönecekler.Onların, hissedemedikleri acılarını da siz içinizde taşıyacaksınız. Güzel bir rüyadan uyanmanın tatlı şaşkınlığını yaşayacaklar bir süre. Sonra unutacaklar. Unuttukları içinde unutulacaklardır. ,,, Alışkanlıktan başka bir şey bilmedikleri için, sizin de yokluğunuza alışacaklardır.Anlıyorum Olric.Neden daha önce söylemedin bana? O zaman yaşayamazdınız. ... Her gün yeni baştan yaşamak mümkün olacak mı dersin? Bir gün öncesine korkak bir bezirganlıkla sarılmadan yaşayabilecek miyiz? Yoksa, yarından korktuğumuz için, düne köle gibi bağlanacak mıyız? Yaşayarak göreceğiz Olric. Yaşamaktan korkmazsak göreceğiz. Ve bu dünyaya göstereceğiz.
- Beni yetiştirseydin hiç olmazsa, gitmeden önce. Nerelerde nelerin bulunduğunu da bildirseydin bana. Başkalarının giderken arkalarında bıraktıkları ile nasıl bir farkı olduğunu anlatabileceğim bir söz bulsaydın bana. Şimdi, bunu içimde taşımanın acısından başka bir şey düşünemiyorum. Seni tanıdıkça bu acı artıyor. Yoldan geçen biri beni durdurup sorsa, ne cevap vereceğim? Herkes de böylece rahata kavuşacak: demek bir şey yokmuş diyecek; söyleyemediğinize göre, açıklayamadığınıza göre, ifade edemediğinize göre. Huzur içinde ayrılacaklar, beni kahredici bir sessizlik içinde bırakıp. Huzurdan iki gözleri de kör olsun inşallah.
- Ben özel teşebbüsüm Olric. Herkesle birlikte kalkıp herkesle birlikte oturmam!
- Başkalarına karşı insafsızmışım: ya kendime?
- Bat dünya bat! Artık yaşamak istemiyorum Olric. Onların istediği gibi yaşamak istemiyorum.
- Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. Bana acımayın. Ben kötüyüm; sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi. Sizleri kıskandım, küçük gördüm, bayağı buldum: bana yapılmasını istemediğim kötülükleri sizlere yapmak istedim.
- Bize öğretilen her söze kandık. ?Yasaktır? ?Memnudur? dendi, inandık. Hep ?Girilmez? levhasına aldandık. Bu tutulan, yanlış yol gelir bize...
- Beni de öldürmelerini istiyorum artık. Çünkü, artık olduğum gibi kalmaya dayanamıyorum. Yalnız, beni öldürürseniz kötülüklerim gene gizli kalacak. Onları bir sır gibi mezara götüreceğim: gene aldatacağım sizleri. Gelin, hep birlikte,önce yaşarken öldürelim beni. Aklıma geldiği zaman bile ürperdiğim yaşantılarımı ortaya koyalım: didik didik edelim. Ondan sonra ölümün bir anlamı olur benim için.
- Beklenen geç geliyor; geldiği sırada insan başka yerlerde oluyor.