- ?Demek sen aşkı, sinüs kosinüse çok görüyorsun. Soyut aşk kavramı sende henüz gelişmemiş. Sen ve senin gibiler, ancak beş elmayla on elmayı toplayabilen basit insanlarsınız. Elle tutulan şeylerle düşünebilir, elle tutulan şeyleri sevebilirsiniz yalnız. Siz A ve B?den değil, üç erkek ve beş kadından anlarsınız ancak.?
- ''Her mevsimde, her gittiğimiz yerde, insanlarla ve insanlarsız, aşkın değişen yansımalarını görmek istiyorum. Bütün bunlar beni yoruyor. Sen orada duruyor ve beni seyrediyorsun sadece. Senin için sevmek, su içmek gibi rahat bir eylem. Ben, her an uyanık olmalıyım.''
- ''Sen biriktirmeyi seversin.Hadi devam et şimdi... kuru yaprakları... deniz taşlarını... gözyaşını... sorulamamış soruları... senden kalan sesleri... yaşanamamış paylaşılmışlıkları... birlikte harcamak üzere kalbinde biriktirilmiş zamanları ve hüznü... ve özlemi biriktirmeye."
- ''Hayat, düşünceleri tutan bir hapishanedir.''
- "Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.?
- "Küçük şeylerden memnun olmasını bilmelisin. Küçük sevinçler, büyük atılışlara yardım eder."
- ''Kişisel değer saydığımız şeylerin, toplumun baskısıyla edinilmiş sahte nitelikler olabileceğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız.''
- ''Kendi sorunlarını çözemeyen bir kişinin kusurlarının acısını başkalarına çektirmeye hakkı yoktur.''
- Ona "norgunk" desem, belki de hemen karşılık verir; "teslarom" der.
- Başkaları gibi yaşamasını bilmeyenler, başkalarını taklit etmeliydi.